Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10419 E. 2024/637 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma sonrasında katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, toplanan deliller, dosya kapsamı, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygunluk gözetilerek, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin bozma için yeterli olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/618 E., 2022/747 K.

DAVA TARİHİ : 15.04.2015 - 10.07.2015

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2015/278 E., 2018/1045 K.

Taraflar arasındaki katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın ... erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili ile katılma yoluyla davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. ... erkek vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin emekli polis memuru olduğunu, mesleği ile birlikte çeşitli harici işler yaparak maaşının çok üzerinde gelir elde ettiğini, yatırımlarını değerlendirerek kira getiren taşınmazlar aldığını, bu taşınmazların tamamına yakınını da eşine güvendiği için eşinin üzerine yaptığını, taşınmazlarda davalı-davacının hiçbir katkısının bulunmadığını, davalı-davacının ev hanımı olduğunu, davalı-davacının bu taşınmazlardan yıllık 50.000,00 TL'nin üzerinde kira geliri elde ettiğini ve halen de etmeye devam ettiğini, müvekkilinin bu taşınmazlardan dolayı halen bankalara borç ödediğini, müvekkilinin maaşının tamamına yakınının kredilere gittiği belirterek; 172 ada 32 parsel 13 nolu bağımsız bölüm, 174 ada 4 parsel 22 nolu bağımsız bölüm ve 58 ada 51 parsel 5 nolu bağımsız bölüm ile kira gelirlerinden kaynaklı bilirkişilerce tespit edilecek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. ... erkek vekili karşı davaya yönelik cevap dilekçesi sunmamış; ön inceleme duruşmasında karşı davanın reddini savunmuştur.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde; tarafların evlendikten bir süre sonra yaşadıkları Elazığ'da müvekkilinin nişan ve düğünde takılan altın ve ziynetlerini bozdurmak suretiyle ev aldıklarını, bu taşınmazın ... adına kayıtlı olmasına karşın taşınmazın edinilmesinde davacı-davalının hiçbir katkısının olmadığını, müvekkilinin her ne kadar ev hanımı olmasına karşın dikiş hocası olduğunu, evinde dikiş yapmak suretiyle aile bütçesine ve yatırımlara çok büyük destek olduğunu, davacı-davalının tayininin Kayseri'ye çıkması üzerine buraya yerleştiklerini, müvekkilinin yine dikişe devam ederek kazanç elde ettiğini, Elazığ'da alınan taşınmaz satılarak 172 ada 32 parsel 13 nolu bağımsız bölümü satın aldıklarını, davacı-davalının müvekkiline hitaben "bu dükkan senin güvencendir" diyerek müvekkili adına kayıt ettirdiğini, müvekkiline bağışladığını, 58 ada 51 parsel 5 nolu bağımsız bölüm ile 174 ada 4 parsel 22 nolu bağımsız bölümün ise yine müvekkilinin dikiş dikmek suretiyle elde edilen gelirle edinildiğini, bu taşınmazların edinilmesinde davacı-davalının hiçbir katkısının bulunmadığını, davacı-davalının 5 çocuğun ve evin bakımı yanında taşınmazların alımına katkısının olmasının söz konusu olamayacağını, taşınmazların ... tarafından kiraya verildiğini ve kira gelirlerinin ... tarafından alındığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde; ... adına kayıtlı ve 2002 yılından sonra alınan 183 ada 5 parsel 16 nolu bağımsız bölüm, 174 ada 4 parsel 23 nolu bağımsız bölüm ve 1613 ada 78 parsel sayılı taşınmazlar ile ... plakalı aracın ve banka hesaplarında mevduatın bulunduğunu, müvekkilinin bu mallardan dolayı katılma alacağının bulunduğunu belirterek; taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiye edilerek bilirkişilerce hesaplanacak miktara artırılmak kaydıyla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL katılma alacağının tasfiyenin sona ermesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

3. Davalı-davacı kadın 22.05.2018 tarihli (14) nolu celsede Mahkemenin isticvabı üzerine; kirayı boşanma davası açılıncaya kadar davacı-davalının aldığını, boşanma davasından sonra kiracının kendisine 11.000,00 Euro ödediğini beyan etmiştir.

4. Davalı-davacı kadın vekili 05.09.2018 tarihli dilekçesinde; talep miktarını artırarak toplam 170.455,00 TL alacağın mal rejiminin sona erdiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl dava yönünden; 172 ada 32 parsel 13 nolu bağımsız bölümün 01.08.2005 tarihinde, 174 ada 4 parsel 22 nolu bağımsız bölümün 28.12.1994 tarihinde ve 58 ada 51 parsel 5 nolu bağımsız bölümün ise 05.02.2001 tarihinde davalı-karşı davacı tarafından satın alındığı; 172 ada 32 parsel 13 nolu bağımsız bölümün dinlenen tanık anlatımları, tarafların iddia ve savunmaları uyarınca davalı-davacının ziynet eşyalarının bedeli ile Elazığ'da yatırım amacıyla alının taşınmazın satılmasıyla alındığı, davacı-davalının taşınmazı eşi adına "bu senin güvencen" diyerek tescil ettirdiği, taşınmazın davalı-davacının kişisel malı olduğu; diğer iki taşınmazın ise tarafların arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiği, davacı-davalının bu taşınmazlar yönünden katılma alacağı olamayacağı, ancak katkı payı alacağı yönünden yapılan değerlendirme neticesinde taşınmazların edinildiği dönemde yine tanık anlatımları uyarınca davacı-davalının polis memuru olarak çalıştığı, davalı-davacının ise evde terzilik, vs. işler yaparak kazanç sağladığı, davacı-davalının evi geçindirme yükümlülüğü de gözetildiğinde davacı-davalının taşınmazların edinilmesinde katkısının bulunduğu; dosya kapsamına ve kanununa uygun, açık ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alınan 17.07.2017 tarihli rapor uyarınca davacı-davalının taşınmazların edinilmesine yaptığı katkı oranının % 15 olduğu, davacı-davalının her bir taşınmaz yönünden 74.375,00 TL olmak üzere toplam 148.750,00 TL katkı payı alacığı bulunduğu; dinlenen tanık anlatımları ve celp edilen kayıtlar uyarınca davalı-davacıya ait taşınmazların tarafların birlikte yaşadıkları dönemde ... tarafından kiraya verildiği, kira bedellerinin de onun tarafından tahsil edildiği, davacı-davalının tahsil ettiği kira bedellerini eşine verdiğini ispatlayamadığı, davalı-davacının tasarruf ettiği bir kira gelirinin bulunmadığı, davacı-davalının kira gelirleri yönünden alacağının bulunmadığı, davalı-davacının taşınmazlarını boşanma davası açıldıktan sonra kendisinin kiraya verdiği ve kira bedellerini de o tarihten sonra kendisinin tahsil ettiği, tarafların arasındaki mal rejiminin boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle tasfiye girdiği, dolayısıyla davacı-davalının boşanma davasının açılmasından sonra elde edinilen gelirden alacak talep edemeyeceği gerekçesiyle; 172 ada 32 parsel 13 nolu bağımsız bölüm ve kira gelirinden kaynaklı alacak taleplerinin reddine, 174 ada 4 parsel 22 bağımsız bölüm ile 58 ada 51 parsel 5 bağımsız bölümden kaynaklı 10.000,00 TL alacağı karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına karar verilmiştir.

2. Karşı dava yönünden; 183 ada 5 parsel 16 nolu bağımsız bölümün 16.07.2009 tarihinde, 174 ada 4 parsel 23 bağımsız bölümün 23.03.2004 tarihinde, 1613 ada 78 parsel sayılı taşınmazın ise 07.04.2009 tarihinde, 38 PL 444 plakalı aracı 25.06.2003 tarihinde ... tarafından satın alındığı; banka kayıtlarına göre, davacı-davalının 183 ada 5 parsel 16 nolu bağımsız bölümü satın alırken banka kredisi kullandığı, tasfiye tarihine kadar kredinin 47 aylık taksitinin ödendiği, dosya kapsamına ve kanununa uygun, açık ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alınan 17.07.2017 tarihli rapor uyarınca davalı-davacının 183 ada 5 parsel 16 nolu bağımsız bölümden kaynaklı 93.955,00 TL, 174 ada 4 parsel 23 nolu bağımsız bölümden kaynaklı 50.000,00 TL, 1613 ada 78 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklı 15.000,00 TL katılma alacağı bulunduğu; 03.01.2018 tarihli ek raporu uyarınca da 38 PL 444 plakalı araçtan kaynaklı 11.500,00 TL katılma alacağı bulunduğu gerekçesiyle; 183 ada 5 parsel 16 nolu bağımsız bölümden kaynaklı 93.955,00 TL, 174 ada 4 parsel 23 nolu bağımsız bölümden kaynaklı 50.000,00 TL, 1613 ada 78 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklı 15.000,00 TL, 38 PL 444 plakalı araçtan kaynaklı 11.500,00 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili ve davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili istinaf dilekçesinde; eksik inceleme ile karar verildiğini, taşınmazların müvekkilinin birikimleri, miras payının gelirleri ile alındığını, davalı-davacının ev hanımı olup çalışmadığını, davalı-davacının tüm ziynetlerini alarak evi terk ettiğinin boşanma davasında kabul edildiğini, tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, dosya kapsamındaki raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, müvekkilinin eşine güvenerek tüm mal varlığını onun adına tescil ettirdiğini, müvekkili adına kayıtlı taşınmazın halen kredi borcunun olmasına rağmen davalı-davacıya alacak verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin malların nasıl alındığını tuttuğu notlarla ispatladığını, müvekkilinin polislik mesleğinin yanında ticaret yaparak gelir elde ettiğini, 2003 yılında babasından kalan dükkanın satıldığını ve davalı-davacı adına dükkanın satın alındığını, hatalı karar verildiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulünün hukuka uygun olmadığını, müvekkilinin kendi adına olan taşınmazları çalışarak elde ettiği gelirlerle aldığını, davacı-davalının çalıştığını beyan ettiği her işte müvekkili ile birlikte çalıştığını, katkı payı oranının düşük belirlendiğini, ... adına kayıtlı taşınmazların değeri düşük belirlenirken müvekkili adına olan taşınmazların değerinin yüksek belirlendiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemenin toplanan deliller, dosya kapsamı ve gerekçede belirtilen hususları da gözeterek Kanuna ve Yargıtay ve Dairemiz kararlarına uygun, denetlenebilir ve açık nitelikte olan bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurmasının doğru olduğu; faiz konusunda hatalı karar verilmiş ise de taraflarca istinaf nedeni yapılmadığından bu hususun kaldırma nedeni yapılmadığı gerekçesiyle; başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili ve katılma yoluyla davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf incelemesinde taleplerinin değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, taşınmazların müvekkilinin birikimleri, miras payının gelirleri ile alındığını, davalı-davacının ev hanımı olup çalışmadığını, davalı-davacının tüm ziynetlerini alarak evi terk ettiğinin boşanma davasında kabul edildiğini, tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, dosya kapsamındaki raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, müvekkilinin eşine güvenerek tüm mal varlığını onun adına tescil ettirdiğini, müvekkili adına kayıtlı taşınmazın halen kredi borcunun olmasına rağmen davalı-davacıya alacak verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin malların nasıl alındığını tuttuğu notlarla ispatladığını, müvekkilinin polislik mesleğinin yanında ticaret yaparak gelir elde ettiğini, 2003 yılında babasından kalan dükkanın satıldığını ve davalı-davacı adına dükkanın satın alındığını, hatalı karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; asıl davanın kabulünün hukuka uygun olmadığını, müvekkilinin kendi adına olan taşınmazları çalışarak elde ettiği gelirlerle aldığını, davacı-davalının çalıştığını beyan ettiği her işte müvekkili ile birlikte çalıştığını, müvekkili lehine katkı payı oranının düşük belirlendiğini, ... adına kayıtlı taşınmazların değeri düşük belirlenirken müvekkili adına olan taşınmazların değerinin yüksek belirlendiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, talep, kişisel mal savunması ve ispatı, katkının ispatı, katkı payı oranı ve delillerin değerlendirilmesi noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 4722 Sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekili ve katılma yoluyla davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.