"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1804 E., 2022/1877 K.
DAVA TARİHİ : 25.03.2021-22.04.2021-16.06.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/220 E., 2022/448 K.
Taraflar arasındaki tedbir nafakası ve karşılıklı boşanma davalarında dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne, her iki boşanma davasının ise kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı- davacı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 26.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu edilen yıllık bağımsız tedbir nafakasının miktarı toplam 28.200,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır. Bu hale göre davacı-davalı kadın vekilinin bağımsız tedbir nafakası davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Avukat Turan Pınrabaşı geldi. Başka gelen olmadı. Karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... vekili Avukat ... tarafından mazeret dilekçesi gönderildiği görüldü. Davacı-davalı kadın vekilinin belgelendirilmeyen mazeretinin reddine karar verildi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin ise reddedilen yön dışındaki gerekli şartları taşıyan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın asıl dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kumar ve bahis oyunları oynadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini iddia ederek asıl davanın kabulü ile dava tarihinden başlamak üzere ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, kadın yararına ise aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, nafakaların her yıl TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında arttırılmasını talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen davada sunduğu cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, aşırı kıskanç olduğunu, hakaret ettiğini, kadını ve ortak çocukları sık sık ortak konuttan kovduğunu, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının ailesine ve arkadaşlarına kötü davrandığını, tehdit ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, kumar ve bahis oyunları oynadığını, kadını başkaları ile kıyasladığını, ortak çocuklara fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili asıl davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, birlik görevlerini yerine getirmediğini, ortak konutta bulunan eşyalara zarar verdiğini, hakaret ettiğini, sık sık ortak konutu terk ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, intihara teşebbüs ettiğini, erkeğin ailesinin ortak konuta gelmelerini istemediğini, ailesine iftira attığını iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesini, erkek yararına 25.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tedbir nafakası davası yönünden yapılan incelemede; erkeğin, kumar oynadığı, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları dönemde ortak çocuklarla ilgilenmediği, birlik görevini ihmal ettiği, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu gerekçesiyle tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir nafakası, kadın yararına ise aylık 450,00 TL tedbir nafakası, karşılıklı boşanma davaları yönünden yapılan incelemede ise erkeğin, fiziksel şiddet uyguladığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadını başkaları ile kıyasladığı, kredi çektiği, ödemediği ve maddî sıkıntılara sebep olduğu, birlik görevini ihmal ettiği, kadının ailesine karşı olumsuz tavırlar sergilediği, bu sebeple kadının ailesinin ortak konuta gelmediği, kumar oynadığı, kadının ise hakaret ettiği, erkeğin ailesinin ortak konuta gelmesini istemediği, ortak konutu eşyalarına zarar verdiği, ortak konutu sık sık terk ettiği, birlik görevini ihmal ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamıyla ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların yaşları, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alındığından ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları dikkate alınarak her biri yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir nafakası, 350,00 TL iştirak nafakası, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakası, 450,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan erkek yararına koşulları oluşmadığından tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, bağımsız açılan tedbir nafakası davasında takdir edilen nafaka miktarlarının çok az olduğu, kusur belirlemesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerektiği, nafakaların ve tazminatların miktarlarının çok az olduğu belirtilerek; asıl davada hükmedilen nafaka miktarları, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tazminata ve nafakala hükmedilmesinin hatalı olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; asıl ve karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tedbir nafakası davası yönünden yapılan incelemede; somut olayda; erkeğin evlilik birliğinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği eşi ve çocukları ile ilgilenmediğinden davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu, ancak erkeğin kumar oynadığına dair somut tanık beyanı bulanmadığından erkeğin kumar oynadığına ilişkin vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, karşılıklı boşanma davaları yönünden yapılan incelemede ise İlk Derece Mahkemesince erkeğin kusurlarının tespitinde hata edildiği, İlk Derece Mahkemesince her ne kadar erkeğin kumar oynama alışkanlığının olduğu ve bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği erkeğe kusur olarak yüklenmişse de dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ispatlanamadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, ancak yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu ve her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında kadın ve ortak çocuklar yararlarına takdir edilen tedbir nafakası miktarlarının isabetli olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına yoksulluk nafakası takdirinin isabetli olduğu, ancak tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ve ortak çoçukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen nafaka miktarlarının az olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluştuğu, ancak tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, tazminatların miktarlarının az olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alındığında erkek yararına tazminat koşullarının oluşmadığı ve erkeğin tazminat istemlerinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, İlk Derece Mahkemesi kusur gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminat ile ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile asıl davada hükmedilen nafaka miktarları, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmolunan maddî, manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-davalı kadın vekilinin bağımsız tedbir nafakası davasının reddedilen kısmına yönelik temyizi, temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin ise diğer hususlara yönelik temyizlerinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Ayşegül'e yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin ...'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.