Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10486 E. 2023/1348 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur durumu, boşanmaya sebep olan olaylar ve hükmedilen tazminatların miktarının uygunluğu ile davalı erkeğin manevi tazminat talebinin değerlendirilmemesi uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin manevi tazminat talebi hakkında ilk derece mahkemesince bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı görülerek, ilk derece mahkemesi kararının manevi tazminat talebi yönünden bozulmasına, bölge adliye mahkemesi kararının da bu yönüyle ortadan kaldırılmasına, diğer yönleri ise yerinde görülerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesine dayalı olarak açtığı davanın reddine, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açtığı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına boşanmanın ferî'lerine, kadının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davasının tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin saygısız ve sevgisiz tavırları olduğunu, sürekli alkol aldığını, alkol aldığı zamanlarda hakaret ve sözlü şiddet içeren muamelelerde bulunduğunu, kadının hastalığında ilgilenmediğini, her tartışmada kadına ve ailesine hakaretlerde bulunduğunu, sürekli aşağıladığını, çocuklara ve kadına karşı psikolojik baskı uyguladığını, onlarla ilgilenmediğini, bu hareketleriyle çocuklarının ruh sağlığını olumsuz etkilediğini, erkeğin olumsuz bu davranışlarına daha fazla tahammül edemediği için evden ayrılmak durumunda kaldığını iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 162 nci ve 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, lehine 250.000,00 TL maddî 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine ve evlilik birliğinde edinilmiş malların payına düşen kısmının aynen taksimine veya bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacı kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, erkeğin iyi bir ev reisi ve eş olduğunu, ailesinin geçimini sağladığını, kadına ve kadının kök ailesine iyi davrandığını, kadının ise erkeğe ve erkeğin ailesine karşı olumsuz davranışları olduğunu, erkeğin ailesinin müşterek eve gelmelerini istemediğini, tarafların Bodrum'a yerleşmeleri için kadının baskı yaptığını, kadının özgürlüğüne ve rahat yaşama düşkün bir kişilik olduğunu, üzerine düşen sorumluluklardan kaçınmak amacıyla dava açtığını iddia ederek davanın reddine, erkek lehine 300.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin evlilik birliğinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, kadına baskı uyguladığı, onu kıskandığı, başkalarının yanında küçük düşürdüğü ve alkol kullandığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu davacı kadının hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı davasının şartlarının gerçekleşmediğinden bahisle davacı kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı olarak açtığı davanın reddine, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açtığı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına 80.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davasının ise dosyadan tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi uyarınca açılmış bir dava bulunmamasına rağmen mahkemenin bu konuda hüküm kurmasının hatalı olduğunu, erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek bir kusurunun ispatlanamadığını, kadının kendi isteğiyle evden ayrılarak kusurlu davrandığını, kadının maddî durumunun iyi olduğunu, kendisinin ise iş yerini tasfiye etmek durumunda kalarak ekonomik sıkıntı yaşayacağını ileri sürerek; kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı olarak açılan bir dava olmamasına rağmen bu hususta hüküm kurulması, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve kendi manevî tazminat talebinin reddi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurların gerçekleştiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının, 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine de dayanması nedeniyle, İlk Derece Mahkemesince bu konuda karar verilmesinin hukuka uygun olduğu, kadın yararına tazminata hükmedilmesinde ve hükmedilen tazminatların miktarında kanuna ve hakkaniyete aykırılık bulunmadığından bahisle davalı erkek vekilinin istinaf başvusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarla kararın, kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı olarak açılan bir dava olmamasına rağmen bu hususta hüküm kurulması, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve kendi manevî tazminat talebinin reddi yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminata ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarının yüksek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 162 nci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davacı kadının 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesine dayalı açmış olduğu davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmış bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davalı erkek vekili süresinde sunduğu ikinci cevap dilekçesiyle, davacı kadının tam kusurlu olduğundan bahisle 300.000,00 TL manevî tazminat talebinde bulunmuştur. İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğin manevî tazminat talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin manevî tazminat talebi hakkında hüküm kurulmaması yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin manevî tazminat talebi hakkında hüküm kurulmaması yönünden BOZULMASINA,

3.Davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.