"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/332 E., 2022/2070 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 18.07.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/569 E., 2020/680 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince her iki dava ve fer’îleri yönlerinden verilen hüküm davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmediğinden davalı-davacı erkek yönünden kesinleşmekle davalı-davacı erkek vekilinin yargılama gideri,vekâlet ücreti hariç diğer yönlerden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin ise reddedilen yönler dışındaki itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacının müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, maaşına el koyduğunu,müvekkil ve ailesine hakaret ettiğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, tehdit ettiğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı olarak zina yaptığını, borçlandığını, kurduğu işlerde başarısız olduğunu, eve geç geldiğini, müvekkilinin ailesi ile görüşmesini kısıtladığını, tarafların zina nedeni ile boşanmalarına, olmadığı taktirde TMK m.166/1 uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocukların velâyeti ile çocuklar için aylık 1.000,00 'er TL tedbir- iştirak nafakaları ile boşanmanın eki niteliğinde 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL 'de manevî tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini vekâleten talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkiline hakaret ettiğini, odasını ayırdığını, çocuklarla iletişimini engellediğini, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını ve evi terk ettiğini, bu nedenlerle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyeti ile müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL'de manevî tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davacı karşı davalı taraftan tahsiline karar verilmesini vekâleten talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı-karşı davacının eşi, çocuğu ve evi ile yeterince ilgilenmediği, sürekli borçlandığı, sorumsuz bir yapıda olduğu, davacı-davalıyı çevresinde küçük düşürücü, sürekli olumsuz tutum ve davranışlar sergilediği, davacı-davalı eşinin babasına "pezevenk, dümbük babasını rezil edeceğim" şeklinde hakaret içerikli cümleler kurduğu, davalının sık sık iş kurduğu ancak batırdığı, girdiği işlerde sebat edip devam etmediği, davacının maaş bankamatik kartına el koyduğu,erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca uyarınca boşanmalarına, çocuklar Meva ... ve Hacer Buğlem'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuklarla baba arasında şahsi ilişki kurulmasına, çocuklar için verilen 350,00'şer TL tedbir nafakalarının , karar tarihinden itibaren aylık 500,00'er TLye çıkarılmasına, çocuklar için verilen aylık 500,00'er TL iştirak nafakalarının babadan alınarak anneye verilmesine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL 'de manevî tazminatın erkekten tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı karşı davalı kadının zina nedeni ile açtığı davanın reddine, davalı karşı davacı erkeğin karşı boşanma davasının reddine, davalı karşı davacı erkeğin tazminat (maddî- manevî) taleplerinin reddine, kadının kabul edilen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası ve erkeğin reddedilen karşı boşanma davasının reddinden dolayı AAÜT uyarınca 4.080,00'er TL vekâlet ücretinin erkekten alınarak kadına verilmesine, ayrıca davacı karşı davalı kadının zina nedeni ile açtığı davanın reddinden dolayı AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekâlet ücretinin kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verildiği görülmüştür.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı vekili ; kusur belirlemesinin ve zina nedeni ile açtıkları davanın reddinin doğru olmadığını, hüküm altına alınan tazminat (maddî- manevî) ve iştirak nafaka miktarlarının az olduğunu, zina nedeni ile açılan terditli davanın reddi nedeniyle aleyhe vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla, kararın bu yönden kaldırılmasına karar verilmesi yönünden süresinde istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı kadın vekilinin, zina nedeni ile açılan terditli davanın reddinden dolayı erkek lehine vekâlet ücreti ve yargılama gideri verilmesine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kadın vekilinin, zina nedenine dayalı ret ile sonuçlanan davası terditli olarak açıldığından, davalı karşı davacı taraf lehine vekâlet ücreti,yargılama gideri ve harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın vekilinin hüküm altına alınan tazminat( maddî- manevî) ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile; çocuklar yararına 650,00'şer TL iştirak nafakalarının, kadın için 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL 'de manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadın vekilinin, zina nedeni ile terditli açtıkları boşanma davasının reddine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1-Davacı-davalı kadın vekili; kusur belirlemesinin, zina nedeni ile açtıkları davanın reddinin doğru olmadığını, hüküm altına alınan tazminat (maddî- manevî) ve iştirak nafaka miktarlarının az olduğunu, kararın bu yönden kaldırılmasına karar verilmesi yönünden süresinde temyiz yasa yoluna başvurmuştur.
2-Davalı-davacı erkek vekili; her iki dava ve fer’îleri yönünden süresinde temyiz yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının zinaya dayalı boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatların ve iştirak nafakası miktarının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 161 inci ve 166 ıncı maddesi, 174üncü maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 nci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı erkek vekilinin yargılama gideri, vekâlet ücreti hariç diğer yönlere ilişkin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı-davacı erkek vekilinin yargılama giderleri ve vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazları ile davacı-davalı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.