"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/980 E., 2022/1356 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 08.07.2019-16.08.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/862 E., 2022/148 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı - davalı kadın vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddine, başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı - davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı- davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; ayrı müşterek konut oluşturmuş iseler de konutun anahtarının erkeğin ailesinde olması nedeniyle her istediklerinde veya kadının haberi olmadığında ya da müsait olmadığı zamanlarda eve gelip gittiklerini, misafir ağırladıklarını, erkeğin ve ailesinin kadına her türlü şiddeti uyguladıklarını, sürekli eleştirdiklerini, evliliğe olumsuz müdahalelerde bulunduklarını, erkeğin evin ve çocuğun giderlerini karşılamadığını, kadının maaşını elinden aldığını, harcamalarını sorguladığını, zorunlu ihtiyaçların kadının annesi tarafından karşılandığını, çocukla ilgilenmediğini, çocuğun annesi tarafından bakılmasını engellediğini, erkeğin annesinin etkisi altında hareket ettiğini, kadının komşuları ve ailesi ile görüşmesini engellediğini, erkeğin ve ailesinin kadına bir den çok hakaret ve aşağılayıcı sözler söylediklerini, ciddi boyutlarda pek çok fiziksel şiddet uyguladığını, kadını ve ailesini öldürmekle ve çocuğu elinden almakla tehdit ettiğini, kız kardeşlerinin eve ziyarete gelmesini istemeyen erkeğin çok büyük kavga çıkararak kendi kollarını kestiğini, kadını ve kardeşlerini öldürmekle tehdit ettiğini, çocuğa ve ailesine zarar vermesinden korkan kadının çocuğu bırakıp gidemediğini, kaçmak için fırsat kollayan kadının ailesinin yanına sığınmak zorunda kaldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ayrı müşterek konut oluşturmuş iseler de konutun anahtarının erkeğin ailesinde olması nedeniyle her istediklerinde veya kadının haberi olmadığında ya da müsait olmadığı zamanlarda eve gelip gittiklerini, misafir ağırladıklarını, erkeğin ve ailesinin kadına her türlü şiddeti uyguladıklarını, sürekli eleştirdiklerini, evliliğe olumsuz müdahalelerde bulunduklarını, erkeğin evin ve çocuğun giderlerini karşılamadığını, kadının maaşını elinden aldığını, harcamalarını sorguladığını, zorunlu ihtiyaçların kadının annesi tarafından karşılandığını, çocukla ilgilenmediğini, çocuğun annesi tarafından bakılmasını engellediğini, erkeğin annesinin etkisi altında hareket ettiğini, kadının komşuları ve ailesi ile görüşmesini engellediğini, erkeğin ve ailesinin kadına bir den çok hakaret ve aşağılayıcı sözler söylediklerini, ciddi boyutlarda pek çok fiziksel şiddet uyguladığını, kadını ve ailesini öldürmekle ve çocuğu elinden almakla tehdit ettiğini, kız kardeşlerinin eve ziyarete gelmesini istemeyen erkeğin çok büyük kavga çıkararak kendi kollarını kestiğini, kadını ve kardeşlerini öldürmekle tehdit ettiğini, çocuğa ve ailesine zarar vermesinden korkan kadının çocuğu bırakıp gidemediğini, kaçmak için fırsat kollayan kadının ailesinin yanına sığınmak zorunda kaldığını çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına yararına aylık 1.500,00TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiş talep ve dava etmiştir.
2. Davacı- davalı kadın vekili tarihli ıslah dilekçesi ile yasal faiziyle kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının müvekkilini çocuğu kaçırmakla suçlayıp odaya kilitlediğini, bu nedenle kapıyı kırarak açmak zorunda kalan erkeğin elinden yaralandığını, kadının erkeğe tokat atıp, küfürler ederek evden kovmaya çalıştığını, bu olay sonrasında barışarak bir arada yaşadıklarını, üç hafta sonra kadının ailesini ziyarete gideceğini söyleyerek geri dönmediğini, kadının ev içinde altınlarının erkeğin ailesi tarafından çalındığını söyleyerek erkeği ve ailesini hırsızlıkla itham ettiğini, sonrasında altınları annesine verdiğini itiraf ettiğini, sonraki bir zamanda ise ev eşyalarının erkeğin ailesi tarafından çalındığını söyleyerek bu ithamlarını sosyal medyada hakaretler ederek paylaştığını, eşyaların sonrasında yine ailesinde olduğunun ortaya çıktığını, köy ve Ardeşen'deki yaşantıya ayak uyduramadığını, hamileliğini sonlandırmaya çalıştığını, doğum sonrasında da çocuğu "sevmediğini ve duvardan duvara vurmak istediğini" söylediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince kadının davasının reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 100.000 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, tartışma sırasında çekmeceden tabancayı aldığı, kadını ve annesini ölümle tehdit ettiği, annesine tekme attığı, cama vurarak elini yaraladığı, kadının ise erkeğin annesini evden eşya ve altın çalmakla suçladığı, eşinin ailesiyle iyi geçinmek istemediği, evi terk ettiği, eşine telefonda "Sen nasıl bir adamsın, nasıl bir babasın." dediği, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 1.000 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir, 6.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat ile erkeğin manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, nafaka miktarlarının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflarca süresinde sunulan dilekçelerde dayanılan ve çekişmeli olarak belirlenen vakıalar ile sunulan delillere göre, mahkemece hüküm tesisine esas alınarak kusurlu davranışlarının gerçekleştiği, davaların kabulünün doğru olduğu; çocuğun ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafaka miktarının uygun olduğu gerekçesi ile erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ile tedbir ve iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
2.Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının niteliği, yoğunluğu ve ağırlığını göre, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu, az kusurlu olan kadın yararına 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen maddî ve manevî tazminat verilme şartlarının gerçekleştiği, kusur gerekçesi ve derecesi düzeltilerek; kusurun niteliği, yoğunluğu ve ağırlığı, günün ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’un (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri birlikte değerlendirildiğinde kadın yararın uygun miktarda tazminat karar verilmesi gerektiği; kadının ihtiyaçları, evliliğin süresi, kadının çalışmıyor olması ile kusurun derecesi birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen toptan yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu gerekçesi ile kusurun derecesi, tazminatlar ile yoksulluk nafaka miktarına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle gerekçenin düzeltilerek erkeğin ağır kusurlu olduğunun tespitine, kadın yararına 15.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı - davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının ağır kusurlu olduğunu, erkeği odaya kilitlediğini, ailesini hırsızlıkla suçladığını, annesinin yanında ağır hakaret ettiğini, tokat attığını, eski sevgilisini unutamadığını söylediğini,bu kusurlarının dosya kapsamında sabit olduğunu, belirlenen kusurun derecesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminata hükmedilmesi ile miktarları ve nafaka miktarlarının hatalı olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin hatalı olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile nafakaların verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat ve nafaka miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 352 inci maddesi, 353 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.