"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 9. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının eşini yok saydığını, değer vermediğini, rencide edici söylemlerde bulunduğunu, küçük düşürdüğünü, küçümsediğini, evlilik birliğine intibak edemediğini, her tartışmaya aileyi müdahil ettiğini, kadının ve kardeşlerinin müvekkiline tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, sorunlar nedeniyle ayrı bir eve taşındığını, tarafların görüşmediklerini, telefonla dahi konuşmadıklarını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediğini, erkeğin aldattığını itiraf ettiğini, eşine hakarette bulunduğunu, psikolojik şiddet uyguladığını, sorumluluklarını yerine getirmediğini, maddî manevî olarak ilgilenmediğini, 3,5 yıl önce evden ayrılıp çocukları dahi görmeye gelmediğini, çocukları yurda bırakmayı teklif ettiğini, sorumsuz, ilgisiz ve soğuk davranışlar gösterdiğini, yıllar önce yatağını ayırıp kocalık vazifelerini yapmadığını, karı-koca ilişkilerinin kalmadığını, düğün takılarını ihtiyacı olduğunu söylediğinden eşine verdiğini, ancak iade edilmediğini iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklar ve kadın yararına her biri için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, ziynet bedeline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, evi sebepsiz terk ettiği, eşine ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığı, fiili ayrılık döneminde arayıp sormadığı, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, her bir çocuk yararına ayrı ayrı 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyaları ile ilgili talep somutlaştırılmadığından ve usulünce açılmış dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı - davacı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı – davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir, iştirak, yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat miktarlarının az olduğu, tazminatlara dava tarihinden değil kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasının hatalı olduğu, ziynet eşyası alacağı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hüküm altına alınan boşanmanın fer'î olan tazminatların boşanma hükmünün kesinleşmesi ile ödenebilir hale geldiğini, faiz başlangıç tarihinin de kesinleşme tarihi olarak belirlenmesinin doğru olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kusur derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığından kadın ve çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile kadın vekilinin tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlara uygulanacak faizin başlangıç tarihine yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
2. Boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu bulunan erkeğin davranışlarının kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelediği, kişilik haklarının ihlal edildiği kanaatine varıldığından, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, mevcut veya beklenen menfaat, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 inci ve 51 inci madde hükümleri uyarınca maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesi ile kadın vekilinin tazminat ve iştirak nafaka miktarına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL iştirak nafakası ile hükmün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı – davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı – davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; delillerin eksik değerlendirildiğini, ziynetlerin erkekte kaldığının sabit olduğunu, belirlenen kusur durumuna göre tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu belirterek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatlara ilişkin faizin dava tarihinden itibaren verilmesi gerekip gerekmediği nafaka miktarının uygun olup olmadığı ve ziynet alacağına yönelik karar verilmesine yer olmadığına kararının verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 167 nci maddesi, 168 inci maddesi, 336 ncı ve 337 nci maddeleri, 348 inci madde ve 352 inci madde , 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci 285 inci ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2023tarihinde oy birliğiyle karar verildi.