Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10512 E. 2023/1501 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarafların boşanmalarına, kusur belirlenmesine ve nafaka ile tazminat taleplerinin hukuka uygunluğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarını, delilleri ve uygulanması gereken hukuk kurallarını doğru şekilde değerlendirdiği gözetilerek, verilen boşanma kararı, kusur belirlemesi ve nafaka ile tazminat miktarlarına ilişkin karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerder yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; düğün hazırlıkları başladığında davalının istekleri doğrultusunda eşyaların alındığını, eşyalar tutulan eve serilirken davalının, annesinin nedensiz yere sıkıntı çıkardığını, evlendikten sonra da davalının , müvekkilinin ailesi ile görüşmeyi reddettiğini, düğünde takılan paraların az olduğu gerekçesiyle davalının, müvekkilinin onurunu kırdığını, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle: davacının, müvekkilini eski nişanlısı ile karşılaştırarak yıprattığını, hakir gördüğünü, müvekkilinin ailesine bir türlü ısınamadığını, bu hususu tavır ve tutumlarıyla belli ettiğini, evlilik birliğine bir türlü adapte olamadığını, durduk yere ve sebep yokken ağlama krizlerine girdiğini, müvekkilinin yaşanan hiçbir şeye anlam veremediğini, müvekkilinin parasal konular üzerinde duran ve bu yüzden tartışmalar yaratan bir insan olduğuna dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını, bu hususu düşünenin karşı taraf olduğunu belirterek davacı tarafın açmış olduğu davanın reddine, karşı davalarının kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili lehine 200.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı- davalı erkek, eşine ilgisiz davranarak, şiddet uygulayarak, annesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalarak ağır kusurlu; davalı-davacı kadın ise, eşinin ailesi ile görüşmesini istemeyerek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında az kusurlu olduğundan tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile; tarafların boşanmalarına, kadın lehine yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle aylık 500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, 23.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, ağır kusurlu erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı- davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin kabul edilen davası, kusur tespiti, müvekkili lehine hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının düşük olduğunu bu nedenle kararın müvekkili lehine kaldırılması yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur.

2. Davacı- davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; evlilikte davalı kadının kusurlu olduğunu, kadının kabul edilen karşı davası,kendi tazminat taleplerinin reddi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatların müvekkili lehine kaldırılması yönlerinden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemece yapılan kusur tespitinin yerinde olmadığı, toplanan delillerden davalı kadının davacının ailesi ile görüşmesini istemediği gibi eve gelmelerini de istemediği, eve geldiklerinde bunu açıkça hareketleri ile belli ettiği, ailesini yanında davacıya "lan" diyerek hakaret ettiği, yaşanan kavga sonrasında kayın validesine, "al oğlun senin olsun, oğlunu istemiyorum" diyerek mesaj attığı, kayın validesi en son evine gittiğinde, "senin ağzına edeceğim, bok Yozgattan nefret ediyorum, al oğlunda senin olsun, onu istemiyorum" diyerek hakaret ettiği, kayın validesi konuşmak istediğinde camları açıp bağırarak polisi çağırdığı, ancak karakola gittiğinde rapor almak istemediği, hiç bir yerinde yara bere izi olmadığı için rapor almadığı, bu hususun cimere yazdığı dilekçeden anlaşıldığı, kayın validesinin kendisini dövmediği halde dövdüğünü iddia ettiği, her ne kadar davalı tanıkları davacı darp izi olduğunu beyan etmiş ise de, davacı karakola gittiğinde rapor almadığından ve cimere yazdığı dilekçede yara ve bere izi olmadığını beyan ettiğinden kayın validenin davacıya darp ettiği kabul edilmediği, başkalarının yanında düğünde az altın takıldı diyerek şikayette bulunduğu, davacı erkeğin ise davacının kardeşinin yanında davacıyı darp etmeye kalktığı, annesinin evlililiğe müdahalesine sessiz kaldığı, evin ihtiyaçlarını yeteri kadar karşılamadığı, bu sebeple tarafların eşit kusurlu oldukları anlaşılmakla Mahkemenin kusur tespiti ve derecesi bir şekilde değiştirilmesi gerektiğinden davacı-davalı erkeğin, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlara yönelik istinaf başvuru talebinin kabulüne, kadının tazminat taleplerinin reddine, davacı- davalı erkeğin kadının kabul edilen karşı davası, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakalarına yönelik istinaf başvuru talebi ile davalı- davacı kadının, erkeğin kabul edilen asıl davası, kusur tespiti, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvuru taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin kabul edilen asıl davası, kusur tespiti,tazminatların reddi, müvekkili lehine hükmedilen nafaka miktarlarının düşük olduğunu bu nedenle kararın müvekkili lehine kaldırılması yönünden süresinde temyiz talebinde bulunmuştur.

2. Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; evlilikte davalı kadının kusurlu olduğunu, kadının kabul edilen karşı davası, kendi tazminat taleplerinin reddi,kadın lehine hükmedilen nafakaların müvekkili lehine kaldırılması yönlerinden süresinde temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tarafların boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti,delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.