Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10514 E. 2023/1202 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin miktarlarının uygun olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, toplanan deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna ve hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarında bir isabetsizlik bulunmadığına karar verilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunKararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların biri reşit üç ortak çocuklarının olduğunu, evliliğin başından itibaren davalının ve ailesinin müvekkiline psikolojik şiddet uyguladıklarını, hakaret ettiklerini, müvekkilini hizmetçi gibi gördüklerini, davalının fiziksel şiddet uyguladığını, seks makinam şeklinde hitap ettiğini, davalının ortak kızına da fiziksel şiddet uyguladığını, ailesi ile görüşmesini istemediğini, maddî yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve müvekkilini evden kovduğunu, davalının tam kusurlu olduğunu, davalının iddialarının asılsız olduğuu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve sürdürmelerinin mümkün olmadığını beyanla, tarafların boşanmalarına, müvekkili için aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının müvekkiline hakaret ve küfürler ettiğini, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, davacının, müvekkilin ailesi ile görüşmesini ve ortak konuta gelmesini istemediğini, ortak konutu kendisinin terk ettiğini, müvekkilinin yine de eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini, öncelikle davanın reddini, aksi halde ortak çocukların velâyeti ve çocuklar için ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının eşine ve çocuklarına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, davalının davranışları nedeniyle küçük kızının psikolojik tedavi gördüğü, eşini kilosu nedeniyle aşağıladığı, eşine cahil dediği, ailesinin ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığı, yemekte kendisi et yemeği yerken ailesine makarna yedirdiği, eşiyle ve çocuklarıyla ilgilenmediği, onlara zaman ayırmadığı, eşini ve çocuklarını evden kovduğu, davacı kadına isnat edilen kusurlarların ispatlanamadığı, davalının tam kusurlu olduğu, evliliğin çekilmez hal aldığı, devamına imkan kalmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocukları Heval ve ...'in velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00TL. manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı yararına 400,00 TL tedbir, 700,00 TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir, ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının velâyet, iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili; davalının kusurlu davranışları değerlendirildiğinde müvekkili lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile nafakanın ve ortak çocuklar için hükmedilen nafaka miktarlarının günümüz koşullarında düşük ve yetersiz olduğunu beyanla, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı vekili; kararın eksik inceleme sonucunda verildiğini, tanık beyanlarının değerlendirilmediğini, kusur tespitinin hatalı olduğunu, müvekkilin kusurlu bulunarak davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, miktarlarının yüksek olduğunu beyanla, davacı kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesini talep ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin kanun'a uygun olarak yerine getirildiği, kanun'un olaya uygulanmasında hata edilmediği, davalı erkeğin eşine ve çocuklarına psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, eşinin kilosu ile alay ettiği, aşağıladığı, cahilsin diyerek küçümsediği, evinin giderlerini yeterince karşılamadığı, kendisi et yerken ailesine makarna yedirttiği, eşi ve çocukları ile ilgilenmediği, onlara zaman ayırmadığı, eşini ve çocuklarını evden kovduğu, tarafların evliliğinin son bulmasına neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacıya yönelik isnat edilen kusurların ispatlanamadığı, buna göre boşanma davasının kabulü kararında ve tarafların kusur ve belirlenen kusurların ağırlık derecelerinin belirlenmesinde, davacı kadın ve ortak çocuklar yararına tedbir nafakasına, yoksulluk nafakasına, velâyeti anneye verilen ortak çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinde, hükmedilen nafakaların miktarında ve davacının hükmedilen yoksulluk ile iştirak nafakalarının sonraki yıllarda artışına yönelik bir talebinin bulunmaması nedeniyle bu yönde hüküm kurulmamış olmasında, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren ve boşanmaya sebep olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmesinde ve miktarlarında bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden yasaya uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin tüm istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; davalının kusurlu davranışları değerlendirildiğinde müvekkili lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile nafakanın ve ortak çocuklar için hükmedilen nafaka miktarlarının günümüz koşullarında düşük ve yetersiz olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatlar ile nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili; kararın eksik inceleme sonucunda verildiğini, tanık beyanlarının değerlendirilmediğini, kusur tespitinin hatalı olduğunu, müvekkilin kusurlu bulunarak davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, miktarlarının yüksek olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur tespiti ile tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile ortak çocuklar için hükmedilen nafakalarının yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.