Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10532 E. 2023/1495 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadının açtığı boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği, kusur durumu, hükmedilen tazminat ve nafakaların miktarının uygunluğu hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararı bozmaya yeterli olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/316 E., 2022/1728 K.

DAVA TARİHİ : 14.10.2019

HÜKÜM/KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/134 E., 2020/406 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya başka bir ev açması için defalarca ısrar etmesine rağmen davalının evi ayırmayıp annesiyle oturması için müvekkiline baskı yaptığını, taraflar evlendikten sonra davalının annesi müvekkiline huzur vermediğini, davalının müşterek çocuğa baba sevgisi göstermediğini, müvekkiline mesajlarda boşsun dediğini, davalı ve davalının annesi müvekkilini hanenin bir bireyi olarak görmeyip evin hizmetçisi ve bir kölesi gibi gördüğünü kadınlık gururunu rencide ettiklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 500,00 TL iştirak nafakası, müvekkili için 300.000,00 TL maddî tazminat, 200.000,00 TL manevî tazminat talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; açılan davanın gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin ailesi için gereken her şeyi yaptığını, evlilik birliğinin gereklerini yerine getirdiğini, davacının darp görmesi söz konusu olmadığını, bu nedenlerle davacının boşanma, tazminat ve istenen nafaka taleplerinin reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının davacıyı zorla kendi anne ve babası ile aynı evde yaşamak zorunda bıraktığı, tarafların müşterek çocuğunun sık sık hastalandığı ve davalının tarafların müşterek çocuğun rahatsızlığı ile ilgilenmediği, davalının eve bakmadığı, evin giderleriyle ve maddî manevî ihtiyaçları ile ilgilenmediği, bu şartlar altında davacıdan evlilik birliğini devam ettirmesinin beklenemeyeceği, davalının tam kusurlu olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk lehine aylık 300,00 TL olarak belirlenen tedbir nafakasının aylık 450,00 TL'ye yükseltilmesine ve kesinleşmeden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın lehine aylık 300,00 TL olarak belirlenen tedbir nafakasının aylık 450,00 TL'ye yükseltilmesine ve kesinleşmeden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı kadın lehine yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı davanın reddi gerektiği gerekçesi ile hükmün tamamına yönelik olarak süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı davanın reddi gerektiği gerekçesi ile hükmün tamamına yönelik olarak süresinde temyiz yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti,delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,kadın lehine hükmedilen tazminatların ve kadın ve ortak çocuk lehine hükmedilen nafakaların şartlarının oluşup oluşmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 182 inci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci , 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.