Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10533 E. 2023/1499 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların oluşup oluşmadığı, kusur belirleme ve kadına hükmedilen tazminat miktarının yerindeliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller değerlendirildiğinde kadının ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, erkeğin tanıklarının ise sebep ve saiki açıklanmamış soyut ve tepkisel beyanlarda bulunduğu, duyuma dayalı veya eskiye dayalı olayları anlattığı, bu olaylardan sonra evlilik birliğinin devam ettiği gözetilerek, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olmakla birlikte, kadının davasında verilen boşanma kararının kesinleşmesi nedeniyle erkeğin davasının konusuz kaldığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kadın yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 5. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin gereklerini ve eş olmanın sorumluluklarına uygun olmayan tutum ve davranışlarda bulunduğunu,akabinde küfür ve hakaret ile karşılık verdiğini, davalının davacıya ''sen erkek misin, senin gibi sünepeye katlanamam, benimle birlikte olan erkekler her seferinde bana 100,00 TL veriyor, benimle birlikte olmak istiyorsan sende bu parayı vereceksin, ilişkim diğer erkeklerle bir saat sürerken seninle beş dakika sürüyor'' şeklinde sözler söylediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, davalının evi terk ederek oğlunun yanına gittiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının son iki yıldır kavga çıkarmaya, kavga etmeye başladığını, başkalarıyla yatıyorsun dediğini, başkalarının yanında aşağıladığını, çocuklarına ''siz benden değilsiniz'' dediğini, sürekli ...'a anne ve babasının yanına gittiğini, herkes yattıktan sonra evin içinde bağırmaya, gezinmeye, beddua etmeye başladığını, 20.03.2019 tarihindeki olayda davacının müvekkiline ''herkesle o işi yapıyorsun, benimle de yapacaksın'' diyerek hakaret ettiğini, tekme attığını, bıçakla üzerine yürüdüğünü, şiddet uyguladığını, kapı kilitli olduğundan çocukların içeriye zor girdiklerini, müvekkilini uzaklaştırdıklarını, bu olaydan sonra tarafların ayrı yaşamaya başladıklarını, bu nedenlerle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle,evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası ile 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 manevî tazminata yasal faiziyle birlikte hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı-karşı davacı kadının eşine sürekli hakaret ettiği, davacı/karşı davalı kocanın da davalı-karşı davacı kadına hakaret ettiği, davalı eşini başka kadınlar ile kıyaslayarak ve beceriksizsin diyerek aşağıladığı, ''beni aldatıyorsun, bu çocuklar benden değil'' diyerek küçük düşürücü sözler söylediği, en son yaşanan olayda davalı eşine fiziksel şiddet uyguladığı, boşanmaya neden olan olaylarda davacı -davalı erkeğin ağır, davalı -davacı kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle; asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca uyarınca boşanmalarına, kadın lehine dava tarihinden itibaren hükmedilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadının süresinden sonra olan yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 30.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinlemesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili; tazminatlar ve kusur belirlemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili; tazminatlar ve kusur belirlemesi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı -davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davalı -davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması yanında davalının az da olsa kusurunun varlığının ispatlanması gerekir.

İlk Derece Mahkemesince her ne kadar kadının erkeğe sürekli hakaret ettiği gerekçesiyle az kusurlu bulunarak erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden dinlenen davacı-davalı erkeğin tanık beyanlarının bir kısmının sebep ve saiki açıklanmayan soyut ve tepki niteliğinde beyanlardan ibaret olup, bazı tanık beyanlarının ise davacı-davalıdan duyuma dayalı olduğu, yine bir kısım tanık beyanlarının ise eskiye dayalı olaylara ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu olaylardan sonra evlilik birliği devam ettiğine göre bu beyanlar hükme esas alınamaz. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı -davacı kadının dosya kapsamı itibariyle ispatlanan bir kusuru bulunmamaktadır. O halde, davacı -davalı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de kadının davasında verilen boşanma kararı taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden erkeğin davası konusuz hale gelmiştir. Bu durumda Mahkemece, konusuz kalan erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkin bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden davalı -davacı kadın yararına BOZULMASINA,

3. Davacı -davalı erkeğin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran ...'ye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.