Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10542 E. 2023/1338 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasındaki evlilik birliğinin hangi sebeple sarsıldığı, kusurun kimde olduğu, tazminat taleplerinin miktarı ve birleşen davada zina hukuki sebebine dayalı boşanma kararı verilmesinin doğru olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin ilk kararına karşı kadın vekilinin istinaf etmesi ve erkeğin zina sebebiyle boşanma davası açmaması sebebiyle kadının usuli kazanılmış hakkı olduğu, bu nedenle ilk derece mahkemesinin gönderme kararından sonraki yargılamada zina sebebiyle de boşanmaya karar vermesinin usule aykırı olduğu gözetilerek, temyiz edilen kararın bu bölümü bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/932 E., 2022/1840 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...

DAVA TARİHİ : 07.11.2013 - 24.04.2015

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çumra Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/665 E., 2022/173 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1979 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkeğin, birlik görevini ihmâl ettiğini, alkol ve kumar alışkanlığı olduğunu, hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası, 20.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkeğe, dava dilekçesi süresinde tebliğ edilmesine rağmen davalı-davacı erkek tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini, hakaret ve tehdit ettiğini, iftira attığını, tarafların Fransa'da Saverne Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.05.2014 tarihli kararı ile boşandığını, kararın kesinleştiğini, iddia ederek birleşen davanın kabulü ile zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebepleriyle tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 25.01.2018 tarih ve 2013/413 Esas, 2018/561 Karar sayılı kararı ile her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, erkek yararına 2.000,00 TL maddî tazminat, 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 26.11.2021 tarih ve 2018/1869 Esas, 2020/2032 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadının davası ile davalı-davacı erkeğin evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davalarının kabul edildiği, ancak bir yandan karar gerekçesinde, erkeğe isnat edilen kusurların ispatlanamadığının belirtildiği, bir yandan da erkeğin hafif kusurlu olduğunun belirtildiği ve gerekçenin kendi içerisinde çelişkili olduğu, hükmün gerekçe bölümünde yaratılan bu çelişkinin tek başına hükmün kaldırılması sebebini oluşturduğu, kabule göre de; yargılama sırasında birleşen dava dilekçesinin kadını usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve birleşen davada dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının tamamlanmadığı gibi birleşen dava yönünden usulüne uygun bir ön inceleme duruşmasının da gerçekleştirilmediği, İlk Derece Mahkemesince, birleşen dava yönünden dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanarak, tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilip tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti, taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakaların belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek, gösterilen deliller toplanıp bir sonuca ulaşılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, usule uygun şekilde yargılama yapılıp sonucu uyarınca karar verilmek üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davacı-davalı kadın vekilinin sair istinaf itirazlarının ise bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiği, başka bir erkekle yaşadığı, erkeğin ise eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, tarafların dayandığı diğer vakıaların ise ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının, erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu, gerekçesiyle, asıl davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince, birleşen davanın ise aynı Kanunu'nun 161 inci maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olması sebebiyle yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam ya da ağır kusurlu olmadığı, kadının kusurlu davranışının, erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu dikkate alınarak erkek yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanmadığı, erkeğin davasının reddi gerektiği, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak erkek yararına tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesince erkek yararına hükmedilen maddî tazminat ve manevî tazminat miktarlarının çok olduğu gerekçesiyle, kadın vekilinin erkek yararına hükmedilen tazminatlara ilişkin istinaf itirazının kısmen kabulü ile erkek yararına 2.000,00 TL maddî tazminat, 5.000,00 TL manevî tazminata, davacı-davalı kadın vekilinin diğer istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, erkeğin zina eyleminin sabit olduğu, asıl davanın zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle kabulüne karar verilmesi gerektiği belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle birleşen davada zina hukuki sebebiyle verilen boşanma kararı, kusur belirlemesi, tazminatlar ve istinaf taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen vekâlet ücreti takdir edilmemesi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilen tazminatların miktarlarının, kusur durumu ve tarafların ekonomik, sosyal durumu bir arada değerlendirildiğinde az olduğu belirtilerek tazminatların miktarları yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, birleşen davada zina hukuki sebebine dayalı açılan davanın da kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı, erkek lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanunu'nun 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı-davalı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı ve davalı-davacı erkek tarafından zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine olarak açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda; İlk Derece Mahkemesinin 25.01.2018 tarihli kararı ile her iki davanın evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş, bu karar davacı-davalı kadın vekili tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden istinaf edilmiş, istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesinin 26.11.2021 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadının davası ile davalı-davacı erkeğin evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davalarının kabul edildiği, ancak bir yandan karar gerekçesinde, erkeğe isnat edilen kusurların ispatlanamadığının belirtildiği, bir yandan da erkeğin hafif kusurlu olduğunun belirtildiği ve gerekçenin kendi içerisinde çelişkili olduğu, hükmün gerekçe bölümünde yaratılan bu çelişkinin tek başına hükmün kaldırılması sebebini oluşturduğu, kabule göre de; yargılama sırasında birleşen dava dilekçesinin kadını usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve birleşen davada dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının tamamlanmadığı gibi birleşen dava yönünden usulüne uygun bir ön inceleme duruşmasının da gerçekleştirilmediği, İlk Derece Mahkemesince, birleşen dava yönünden dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanarak, tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilip tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti, taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakaların belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek, gösterilen deliller toplanıp bir sonuca ulaşılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, usule uygun şekilde yargılama yapılıp sonucu uyarınca karar verilmek üzere dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde kadının davasının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine, erkeğin davasının ise zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş; bu karar davacı-davalı kadın vekili tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden istinaf edilmiş; istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının çok olduğu gerekçesiyle, davacı-davalı kadın vekilinin tazminatların miktarları yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararın kabul edilen kısımlar yönünden kaldırılmasına, erkek yararına 2.000,00 TL maddî tazminata, 5.000,00 TL manevî tazminata, davacı-davalı kadın vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince yukarıda belirtildiği şekilde temyiz edilmiştir. Somut olayda; İlk Derece Mahkemesince verilen ilk karara karşı davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf itirazında bulunulduğu, zina hukuki sebebine dayalı davanın da kabulü gerektiği yönünde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf itirazında bulunulmadığı ve davacı-davalı kadın yararına yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple zina hukuki sebebine dayalı açılan davada, kadın yönünden oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde gönderme kararı İlk Derece Mahkemesince zina hukuki sebebine dayalı davanın da kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulü yönünden BOZULMASINA,

2. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran Hatice'ye iadesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.