Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10547 E. 2023/1031 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının azlığına ilişkin temyiz isteminin değerlendirilmesi ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İl Müdürlüğü'nün temyiz hakkının bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler gözetilerek kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle bozma ilamının amacına uygun bulunmadığından, hüküm tazminat miktarı yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/536 E., 2022/588 K.

İLGİLİ : T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ... İl Müdürlüğü vekili Av. ...

DAVA TARİHİ : 26.08.2016

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarları yönünden kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına, diğer yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile kadın lehine yeniden maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairece İlk Derece Mahkemesinin kararının tazminat miktarları yönünden ikinci kez bozulmasına, diğer yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile kadın lehine yeniden maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin asıl kararı taraf vekilleri tarafından, 05.10.2022 tarihli ek kararı ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ... İl Müdürlüğü tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin alkol kullanımını bağımlılık haline getirdiğini, müvekkiline sürekli hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, küçük düşürücü söylemlerde bulunduğunu, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, son olarak müvekkilini öldürme kastıyla yaraladığını bunun sonucunda evlilik birliğinin son bulduğunu, bu olaya ilişkin erkek aleyhinde ... Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldığını, evlilik birliğinin erkeğin tutum ve davranışları sonucu bozulduğunu, erkeğin müvekkilinin canına kast ederek evlilik birliğinin bozulmasında tam kusurlu olduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesi gereği boşanmalarına, ortak çocuk ...'un velâyetinin müvekkiline verilmesine, 1.000,000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminata, müvekkili için aylık 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 10.000,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan boşanma davasının ve kadının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini, ortada hukuki bir gerçek olduğunu evliliğin bu noktaya gelmesinde kadının ağır kusurlu olduğunu belirterek kadının haksız ve yersiz taleplerinin reddine, erkek lehine yasal faiziyle birlikte 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.05.2019 tarihli kararı ile; eşinin hayatına kast eden erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda ağır kusurlu olduğu, kredi kartı ile aşırı harcamalar yapan, birlik görevlerini yerine getirmeyen ve evliliği istemediğini, artık gönlünün geçtiğini söyleyen kadının boşanmaya yol açan olaylarda az da olsa kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi gereğince hayata kast nedeniyle boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk Efe için aylık 2.500,00 TL. tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.12.2020 tarihli ve 2019/3459 Esas ve 2020/2982 Karar sayılı kararıyla; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davanın mutlak ve özel bir boşanma sebebi olan hayata kast hukuki sebebine dayalı olarak hak düşürücü sürede açılıp delillerin bu kapsamda değerlendirildiği, İlk Derece Mahkemesince belirtildiği üzere erkek tarafından gerçekleştirilen eylem sebebi ile hayata kast hukuki sebebine dayalı boşanma kararı verilebilmesinin yasal koşullarının oluştuğu, hayata kast sebebine dayalı boşanma davalarında eylemin kabulü ve kanıtlanması durumunda ortak hayatın çekilmezlik koşulunun oluşup oluşmadığına bakılmaksızın boşanma kararı verilmesi gerektiği, tarafların ekonomik sosyal durumları ve ... 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2016/367 Esas sayılı dosyasının 27.09.2016 tarihli oturumunda erkeğin aylık gelirini 8.000,00 TL olarak beyan ettiği, aradan geçen süre, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü ve tarafların ekonomik sosyal durumlarına ilişkin tanık beyanları değerlendirildiğinde kadın lehine takdir edilen tazminat ve nafakaların miktarlarının uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 24.05.2021 tarihli ve 2021/2868 Esas, 2021/3738 Karar sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına ve davacı kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 24.02.2022 tarihli 2022/564 Esas ve 2022/1765 Karar sayılı kararıyla tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olup, bozma amacına uygun bulunmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1.Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kesinleşen yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve davacı kadın lehine 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesi 05.10.2020 tarihli ek karar ile ilgili ... Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nün vekilinin temyiz başvuru dilekçesini, dosyada ilgili sıfatı ile bulunduğu, Mahkemece ilgili kurum aleyhine bir hüküm kurulmadığından ilgili kurumun tek başına temyiz hakkı bulunmadığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen asıl kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri, ek karara karşı ise ... Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nün vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen miktarların erkeğin kusur ağırlığına ve ekonomik durumuna uymadığını belirterek kararı tazminat miktarları yönünden temyiz etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece uygunluk ilkesine aykırı olarak, müvekkilin ödeme gücü üzerinde ve bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğuracak miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararı kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden temyiz etmiştir.

3.İlgili olduğunu belirterek ek kararı temyiz eden ... Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl ve ek kararın usul ve kanuna aykırı olup, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma yapılarak karar verildiği, verilen hükmün temyiz incelemesi neticesinde kaldırılması gerektiği yönünde ek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı ilgili sıfatıyla dosyada yer alan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ... İl Müdürlüğünün temyiz hakkının bulunup bulunmadığı, ek kararın doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası hükümleri. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı kadın vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde gelince; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ile kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat az olup, bozma ilamının amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümlerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

3.... Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü vekilinin 05.10.2022 tarihli ek karara yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; temyiz dilekçesinin reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen 05.10.2022 tarihli ek karar belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler ek kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarına yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı kadın vekilinin tazminatların miktarına yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün tazminat miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

3.Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ... İl Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen 05.10.2022 tarihli ek kararın ONANMASINA,

Peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.