Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10563 E. 2023/1611 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur dağılımı, velayet, nafaka ve tazminat konularında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı- davacının hiçbir zaman düzenli olarak çalışmadığını, sürekli arkadaşları ile birlikte içki içip sarhoş olarak geç saatlerde eve geldiğini, eve geldiğinde sarhoş olmasının etkisiyle de çoğu zaman tehdit ve hakaretlerde bulunup şiddet uyguladığını,makası müvekkilinin boynuna batırdığını, evin temel ihtiyaçları dahi tarafların ailelerinin karşıladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun müvekkiline bırakılmasına, müvekkili yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, müşterek çocuk lehine de aylık 750,00 TL tedbir nafakası, dava sonuçlandıktan sonra müvekkili için bağlanan tedbir nafakasının yoksulluk nafakası, çocuk için bağlanan tedbir nafakasının iştirak nafakası olarak devamına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin da karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, erkeğin ailesine ve çocuğuna iyi bir eş ve ebeveyn olmadığını, davacı-davalı ailesiyle kendisinin ailesi arasındaki dengeyi kuramadığını, ailesinin kendisini hor görmesine, küçümsemesine, sessiz kaldığını, kişiliğini ve gururunu zedeleyerek maddî ve manevî açıdan aşırı mağdur olmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek , asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin kendisine verilmesine, kendisi için aylık 500,00 TL müşterek çocuk için de aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, yargılama sonunda bu nafakaların yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, kendisi için 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davacı-davalıdan alınarak kendisine verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin da karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı-davacının evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, görgüye dayalı tanık anlatımlarında da tarafların evlerinin gıda ihtiyaçlarının davacı- davalı ailesi tarafından karşılandığı, davalı kocanın SGK hizmet dökümünün incelenmesinde de uzun süreli çalışmasının olmadığı belli olduğu, davalı kocanın alkol kullanarak evde huzursuzluk çıkardığı, davacı kadına şiddet uyguladığı, davalı kocanın davacı kadına görgüye dayalı tanık anlatımlarında da beyan edildiği üzere "o..., o.... Sülalesisin, sen o....sun seni sokaklarda süründüreceğim bu şehre sığdırmayacağım seni " diye sinkaf içerikli tehdit ve hakaret içerikli söylemleri olduğu; davacı-davalı kadının da müşterek çocuk ve eviyle yeterince ilgilenmediği, müşterek çocuğu alkol alınan ortamlara götürerek ebeveynlik görevini kötüye kullandığı ve anne olmanın gerektirdiği sorumlulukta ve bilinçte davranmadığı kadının az erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, dava ve karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalı-davacı erkeğin müşterek çocuk için talep ettiği tedbir ve iştirak nafakası talebinin reddine, davacı-davalı kadın yararına yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile boşanmanın eki niteliğinde 7.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminata, ağır kusurlu davalı-davacı erkeğin yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı vekili; kadının erkeğe hakaret ettiğini,birlik görevlerini yerine getirmediğini,tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu beyan ederek, kusur değerlendirmesinin yanlış yapıldığını,kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tüm nafakalar ve tazminatlar ile kadın yararına hükmedilen tüm nafakalar ve tazminatlara yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı vekili; kadının erkeğe hakaret ettiğini,birlik görevlerini yerine getirmediğini,tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu beyan ederek, kusur değerlendirmesinin yanlış yapıldığını,kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tüm nafakalar ve tazminatlar kadın yararına hükmedilen tüm nafakalar ve tazminatlara yönelik olarak temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti,delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 166 ncı maddesi, 169 uncu ve 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.