Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10570 E. 2024/1074 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazlar için açılan katılma alacağı davasında, davalı erkeğin taşınmazların kişisel malı olduğu ve edinimlerine kendi katkısının olmadığı savunması ile alacağın hesaplanmasında hangi tarihteki değerin esas alınacağı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin kişisel mal savunmasını ispatlayamaması, taşınmazların evlilik birliği içinde edinilmiş mal sayılması ve davacının katılma alacağı hakkının doğması, ispat yüküne ilişkin hükümler ve dosyadaki deliller değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2261 E., 2022/2036 K.

DAVA TARİHİ : 30.05.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/465 E., 2021/487 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına 7501 ada 2 parsel 18 nolu bağımsız bölüm ile 511 ada 6 parsel sayılı taşınmazın edinildiğini, müvekkilinin 1/2 oranında alacak hakkı olduğunu belirterek; taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesi ile tasfiye sonucu ortaya çıkacak değerler üzerinden fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin tasfiye tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili 30.06.2021 tarihli dilekçesinde; talep miktarını 7501 ada 2 parsel 18 nolu bağımsız bölüm yönünden 210.000,00 TL, 511 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden 30.000,00 TL olmak üzere toplam 240.000,00 TL'ye yükselterek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; müvekkili adına olan taşınmazlarının parasının müvekkili ve babası tarafından ödendiğini, davacının katkısının olmadığını, 7501 ada 2 parsel 18 nolu bağımsız bölümün kooperatife üyelik yoluyla edinildiğini, kooperatif inşaatının 2010 yılında bittiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tasfiye konusu 7501 ada 2 parsel 18 nolu bağımsız bölümün kooperatif üyeliği ile edinildiği, kooperatif ödemelerinin tamamının evlilik birliği içinde yapıldığı, taşınmazın edinilmiş mal olduğu, davalının babası tarafından yapılan ödemelerin kooperatif üyeliği için yapıldığı konusunda illiyet bağı olmadığı, bu nedenle taşınmazın güncel değerinin yarısı oranında davacının işbu taşınmaz yönünden 210.000,00 TL katılma alacağı bulunduğu; tasfiye konusu 511 ada 6 parsel sayılı taşınmazın edinilmiş mal olduğu, taşınmazın kooperatiften değil üçüncü kişiden satın alınmadığını, davalının bedelinin babası tarafından ödendiği konusunda yazılı belge ibraz edemediği, kooperatif kayıtlarının iddiayı doğrulamadığı, tek başına tanık beyanlarının yeterli olmadığı, bu nedenle taşınmazın güncel değerinin yarısı oranında davacının işbu taşınmaz yönünden de 30.000,00 TL katılma alacağı bulunduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile, 240.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kooperatif ödemelerinin müvekkilinin babası, annesi ve kız kardeşi tarafından yapıldığının kooperatif tarafından bildirildiğini, tanık beyanlarıyla da bu hususun doğrulandığını, kişisel mal denkleştirilmesinin yapılması gerektiğini, taşınmaz değerlerinin yanlış belirlendiğini, taşınmazların dava tarihindeki değerinin esas alınması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Mahkemenin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesinin olay ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; tasfiye konusu taşınmazların her ikisinin de kooperatif üyeliği yoluyla edinildiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, kooperatif ödemelerinin müvekkilinin babası, annesi ve kız kardeşi tarafından yapıldığının kooperatif tarafından bildirildiğini, tanık beyanlarıyla da bu hususun doğrulandığını, kişisel mal denkleştirilmesinin yapılması gerektiğini, taşınmaz değerlerinin yanlış belirlendiğini, taşınmazların dava tarihindeki değerinin esas alınması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kişisel mal savunması ve ispatı, katılma alacağında malın hangi tarihteki değerinin esas alınması gerektiği noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.