"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalı kadın ile aralarında uzun süreden beridir anlaşmazlık bulunduğunu, boşanma hususunda karşılıklı olarak mutabık kaldıklarını, bu kapsamda protokol hazırladıklarını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili tarafından 08.04.2022 tarihli dilekçe ile ortak çocuklar için aylık 6.000'er TL tedbir nafakası talebinde bulunulmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafın duruşmada hazır bulunmadığı, anlaşmalı boşanma koşullarının oluşmadığı, buna karşın davacı tarafça da çekişmeli boşama davasına ilişkin dilekçe sunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine, ortak çocuklar için aylık 1.200,00'er TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olduğunun hüküm fıkrasında belirtilmediği, ortak çocuklar ile davacı arasında tedbiren kurulan kişisel ilişkinin de hüküm fıkrasında yer almadığı, davacı tarafın ekonomik durumu ve ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran tedbir nafakaların az olduğu belirtilerek, ortak çocuklar ile baba arasında tedbiren kurulan kişisel ilişki ve tedbir nafakalarının miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortak çocuklar yararına hüküm altına alınan tedbir nafakasının, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocukların ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde az olduğu, ortak çocuklar ile baba arasında ara karar ile kurulan kişisel ilişkinin hüküm fıkrasında yer almayışının infazda tereddüte yol açacağı belirtilerek davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ortak çocuklar yararına dava tarihinde kararın kesinleşmesine kadar aylık 2.000,00'er TL tedbir nafakasına, davalı anne yanında bulunan ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü kararının hatalı olduğu, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakalarının çok düşük olduğu, davacının ülke şartlarının çok üzerinde gelirinin olduğu, aynı zamanda bir firmanın gayri resmi ortağı olduğu, mühendis olan davacının ek iş yaparak gelir elde ettiği belirtilerek istinaf dilekçelerinde ileri sürülen gerekçeler ile tedbir nafakalarının miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakalarının miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.