Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10576 E. 2024/2556 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur, tazminat ve yoksulluk nafakası miktarının tespiti uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarının belirlenmesinde eksik değerlendirildiği gözetilerek, Yargıtay hükmü kısmen bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/818 E., 2022/1242 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 19. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/92 E., 2021/414 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, başka kadınlarla görüştüğünü, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ailesine vermediği ekonomik desteği başka kadınlara sağladığını, müvekkilinin herhangi bir yerden gelirinin olmadığını, bu süreçte maddî anlamda tamamen destekten yoksun durumda olduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 250.000,00 TL manevî tazminata, 250.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın şiddet hususundaki iddialarının iftira olduğunu, müvekkilinin davacıya şiddet uygulamadığını, müvekkilinin belediyeden emekli olduğunu, emekli olmasına rağmen hala çalışmaya devam ettiğini davacının müvekkiline karşı ağza alınmayacak hakaretlerde bulunduğunu, davacının evlilik süresince 3 kez evi terk ettiğini, davacının yaklaşık 2 buçuk senedir müvekkili ile küs olup konuşmadığını, müvekkili evde yokken davacı ve ortak çocukların evin bütün eşyalarını alıp götürdüklerini, tarafların evliliklerinin devamının mümkün olmadığını belirterek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı tarafın nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davalının, davacıya karşı şefkatle davranma yükümlülüğü gibi yükümlülükleri ihmal etmesi, davacıyı darbetmesi, pavyona gidip eşiyle dalga geçmesi, "sen kadın mısın" demesi, Lale isimli bir kadın ile güven sarsıcı olarak nitelenebilecek şekilde ilişkisinin bulunması, evin kilidini değiştirmesi, davacıyı evden kovması şeklinde gelişen ve kusur sayılan eylemlerin dosyadaki delillerle ispatlandığı, davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, davacı kadın lehine aylık 1.250,00 TL tedbir- yoksulluk nafakasına, 35.000,00 TL maddî 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurlu olmadığını belirterek boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı erkek vekilinin boşanma davasının kabulü ve kusur belirlemesine yönelik istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerektiği, tedbir nafakası miktarının usul ve kanuna uygun olduğu, ancak yoksulluk ve tazminatların az olduğu, bu konularda kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar vermek gerektiği, somut olayda; kadın lehine 1.600,00 TL yoksulluk nafakasına, 170.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadın vekilinin sair yönlere ilişkin, davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurlu olmadığını belirterek boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğu yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ini maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin tüm; kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. O hâlde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.İlk Derece Mahkemesi kararının (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hükmedilen maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.