Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10608 E. 2023/1300 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tarafların boşanmalarına, boşanmada kusur belirlemesine, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kısmen esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 30 yılı aşkın süredir davalının annesi ve babası ile yaşadığını, bu süreçte psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını, müvekkilinin davalı ve davalının annesi tarafından birçok kez fiziksel şiddete maruz kaldığını, davalı erkeğin evlilik birliğinin getirdiği yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkili banyo yapmak istediğinde sabun dahi verilmediğini, hastalandığında ölüme terk edildiğini, belediye tarafından yapılan yardımları dahi kullanılmasına müsaade edilmediğini, evden kovulduğunu, ekonomik şiddet maruz kaldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına yasal faizi ile aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiş, cevaba cevap dilekçesi ile davalı tarafın iddialarını kabul etmediklerini beyan ederek dava dilekçesinde yer alan iddia ve taleplerini tekrar etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı kadının zorlama ve şiddet olmadan ortak haneyi altınları da alarak terk ettiğini. Müvekkilinin hiç bir kusurunun olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte iddia edilen hususların zamanaşımına uğradığını, af ve hoşgörü ile karşılandığını, davacının babasından kalan yetim maaşını almak için eldeki davayı açtığını, davacı kadının evi terk etmeyi alışkanlık haline getirdiğini, taraflar arasında geçimsizlik bulunmadığı belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, ikinci cevap dilekçesinde de cevap dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hastalanan eşi ile ilgilenmediği, davalı erkeğin annesinin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin davalı erkeğin tamamıyla kusurlu davranışları nedeni ile temelinden sarsıldığı, davacı kadının kusurunun ispatlamadığı, davacı kadının 670,00 TL maaş aldığı, başka malvarlığının bulunmadığı, salt emekli maaşının olmasının yoksulluğa düşme şartını ortadan kaldırmadığı, davalı erkeğin gelirinin yıllık 1.000 TL olduğunun bildirildiği, başkaca geliri olmadığı, bu hali ile tedbir ve yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu belirtilerek; davacı kadının davasının kısmen kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 7.500,00 TL maddî, 7.500,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin yoksul durumda olduğunu, yoksulluk nafakasının çok düşük belirlendiğini, davalı erkeğin kusur durumu, paranın alım gücü nazara alındığında tazminatlarında çok düşük hükmedildiğini belirtilerek; yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurlu davranışının ispat edilemediğini, davacının iddia ettiği hususların zaman aşımına uğradığını, tarafların iddia konusu olaylardan sonra birlikte yaşadıklarını, taraflar arasında geçimsizlik bulunmadığını, kadının ortak konutu terk ettiğini müvekkilinin yoksul olduğunu, davacı tarafın gelirinin müvekkilinden daha fazla olduğunu, aleyhlerine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtilerek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası az olduğu, davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden yasal faiz uygulanması talebi olduğu halde Mahkemece anılan hususlarda bir karar verilmemesinin de doğru olmadığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olduğu, sair yönlerin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davacı kadın için aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davacı kadının yoksulluk nafakasına yönelik isteminin kabulü ile boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası, davacı kadının maddî tazminat isteminin kısmen kabulü ile 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın boşanmaya ilişkin hükmün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, kadının sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçelerinde ileri sürülen gerekçeler Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusur belirlemesi, davacı kadın yararına nafaka ve tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.