Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10648 E. 2023/998 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi tazminat miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozmaya uyularak verilen kararda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri ve paranın alım gücü gibi hususlar değerlendirilerek hükmedilen maddi tazminat miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî tazminat yönünden bozulmasına, temyize konu diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına hükmedilen maddî tazminata yönelik yeniden karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların 06.07.1993 tarihinde evlendiklerini, ortak iki çocukları olduğunu, son 10 yıl içinde davalının müvekkiline karşı tavırlarında değişmeler olduğunu, müvekkiline psikolojik baskı uyguladığını, aşağıladığını, ölümle tehdit ettiğini, evden kovduğunu, bunun üzerine ailesinin müvekkilini götürdüğünü, eşyaların davalı da kaldığını, davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına, aylık 1.000TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000 TL maddî 100.000 TL manevî tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini taleap etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının evi terk ettiğini, davacı iddialarını kabul etmediğini, müşterek çocuklarını düğünü yapıldıktan sonra davacının evde bir takım değişiklikler yapılmasını istediğini, mutfakta tadilata başlanacağından kendisinin isterse ailesinin yanına git kafanı dinle şeklinde söylediğini, kendisinin benim oğlum var, ayağını denk al şeklinde kendisini tehdit ettiğini, davacının evden kendisinin ayrıldığını ileri sürerek davacı tarafığndan açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir yargılama aşamasında da boşanmayı kabul ettiğini belirterek davacının maddî tazminat taleplerinin redddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince davacı tarafından davalı aleyhine açılan boşanma ve fer'îlerine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı kadın için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına davalı erkek vekili tarafından kusur tespiti, nafaka ve tazminat takdiri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.06.2021 tarih 2019/356 Esas 2021/1110 Karar sayılı kararıyla; herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davacı kadın yararına yoksulluk nafakası kabulünde ve miktarında, maddî ve manevî tazminat kabulünde ve miktarında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Dairemiz,27.10.2021tarih 2021/6348 Esas, 2021/7792 Karar sayılı kararı ile; tarafların sosyal ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminatın çok olduğu gerekçesi ile maddî tazminat yönünden kararının bozulmasına, temyize konu diğer yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla boşanmaya yol açan olaylarda davalının kusurlu olduğu anlaşılmakla 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumu, kusur derecesi, paranın satın alma gücü, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler birlikte değerlendirilerek maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı kadın yararına 30.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının, usul ve kanuna aykırı bulunduğunu davacının ev hanımı olduğu, müvekkilinin ise asgari ücretle çalıştığını evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olananı davacı kadın olduğunu, davacı kadının ekonomik durumunun müvekkilinin ekonomik durumundan çok daha iyi olduğunu, yargılama sırasında davacı kadının babasının vefat ettiğini, miras yoluyla intikal eden taşınmazlar bulunduğunu ancak mahkemeyi yanıltmak için taşınmazları üzerine almadığını ayrıca davacı kadının babasından kalan başka bir taşınmazın da kirasını aldığını, sosyal medya paylaşımlarındaki görüntülerden ekonomik durumunun müvekkilinden daha da iyi olduğunu ileri sürerek kararın kadın lehine hükmedilen maddî tazminatın çok olduğu ve bu yönden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi hükümleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.