Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10654 E. 2024/2443 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranının belirlenmesi, nafaka miktarı ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların kusur oranının belirlenmesinde ve nafaka miktarında hukuka aykırılık bulunmadığı değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2151 E., 2022/1884 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akşehir 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/538 E., 2021/289 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı karşı davacı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 27.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının lükse ve özgür yaşama düşkün olduğunu, evi ve çocukları ile ilgilenmediğini, maddî birikimleri alarak ortak konutu terk ettiğini, terkten sonra çocuklarla ilgilenmediğini, kanal D’de yayınlanan bana her şey yakışır isimli programa katıldığını ve sadakatsiz olduğunu iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 50.000 TL maddî 50.000 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin müvekkiline dürüst davranmadığını, müvekkilinin yanık halı tül ve perdeler ile delik koltuk ile döşeli kötü bir eve gelin geldiğini, erkeğin sürekli yurtdışına gitmek istediğini, müvekkilini bırakarak Yalvaç ilçesine gittiğini, sürekli küfür hakaret, tehdit ve fiziksel şiddet uyguladığını, kendisini aldatmakla itham edip komşularına ya da arkadaşlarına gittiğinde kontrol için arkasından giderek ev içersinde erkek aradığını, müvekkilini sadece ev işleri gören ve cinsel istekleri tatmin eden biri olarak gördüğünü, sürekli kumar oynadığını ve kumar geliri ile hayatını idame ettirdiğini, ortak çocukları annelerine karşı kışkırttığını, erkeğin psikolojik sorunların olduğunu iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkil yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin haysiyetsiz yaşam sürecek veya suç teşkil edecek şekilde kumar oynadığı yönünde mahkemece kanaat oluşmadığı, tarafların ortak çocuklarının tanıklığında kadının, erkeğe karşı evlilik birliğinin kendisine yüklediği sadakat yükümlülüğü yerine getirmediği, kadının erkek tarafından şiddete maruz kaldığı hususunun tanık beyanları ile sabit olduğu, tarafların eşit kusurlu oldukları, davacı erkek ve davalı kadının manevî tazminat ve maddî tazminat talebinde bulunamayacağı, ancak eşit kusurlu kadının yoksulluk nafakası talep hakkının olduğu, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tarafların belirlenen sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedildiği gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ile reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı ile reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden kadına yüklenen kusurun gerçekleştiği, kadının gerçekleşen kusurunun yanında ortak konutu birlik görevlerini yerine getirmemek için terk etme kusurunu da işlediği, erkeğe yüklenen fiziksel şiddet kusurunun devamlılık arz ettiği, kadınının kesinleşen önlem nafakası dosyasında erkeğin kumar oynamasına vaka olarak dayandığı, ancak bu vakıadan erkeğe kusur yüklenmediği, bu hususun kesinleştiği bu itibarla erkeğe kumar oynadığından bahisle boşanma davasında anılan kusurun verilemiyeceği, izah edilen nedenlerden ötürü erkekten kumar oynama kusurunun çıkarılmasının gerektiği, erkeğin gerçekleşen sürekli fiziksel şiddet kusurunun yanında devamlılık arz edecek şekilde kadına hakaret etme kusurunu da işlediği, gerçekleşen olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, kadın lehine yoksulluk nafakası takdirinin yerinde ancak miktarının düşük olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurularının kabulü ile gerekçenin yazılı şekilde değiştirilmesine, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ile reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı ile reddedilen tazminat talepleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların davalarının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, taraflar yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'dan alınarak ...'e verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...