Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10655 E. 2023/1190 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen ilkeler ve tarafların ekonomik durumları, kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı gözetilerek hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu değerlendirilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/320 E., 2022/589 K.

DAVACI-DAVALI : ...

DAVALI-DAVACI : ...

DAVA TARİHİ : 05.07.2017

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata faizi ile birlikte hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek lehine aylık 3.000,00 TL tedbir ve ihtiyaç nafakasına, 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata faizi ile birlikte hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.09.2020 tarihli kararı ile erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının vücudunda yer alan darp izlerinin tanıklar tarafından görüldüğü, kadına sinkaflı sözlerle hakaret ettiği, iletişimini kısıtladığı, yaşanan son olayda 19.05.2017 tarihinde kadına fiziskel şiddet uyguladığı ve bu olay sebebiyle her iki taraf aileleri arasında sözlü ve fiziksel tartışma yaşandığı, kadının ise, kocasına karşı sinkaflı hakaretlerde bulunduğu, sahte sosyal medya hesabı açarak kocanın arkadaşlarına sinkaflı söylemlerde bulunduğu, gerçekleşen bu vakıalarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir ve 18.000,00 TL bir defaya mahsus olmak üzere toptan yoksulluk nafakasına ve 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata faizi ile birlikte hükmedilmesine, erkeğin nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-karşı davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kocanın kabul edilen boşanma davasının tamamı, kusur tespiti, tazminat ve nafaka miktarları, yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının kabul edilen asıl davasının tamamı, kusur tespiti, reddolan tazminat ve nafaka ile yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2021 tarihli kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde, davacı-karşı davalı kadın vekilince, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönlerinden, davalı-karşı davacı erkek vekilince, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kendi davasında reddedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemiz 24.02.2022 tarihli ilamıyla, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının esastan ret kararının maddî ve manevî tazminat yönlerinden kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat yönlerinder bozulmasına, sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına kararı verilerek kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-karşı davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kendi davasında reddedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının uygun olup olmadığı, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının yeniden incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Dairemizin 29.03.2022 tarihli ilamı ile kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuş Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir. Mahkemece yeniden kurulan hüküm bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 ve 51 inci maddesi hükmü de dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere erkeğin tüm, kadının bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden davalı-karşı davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı-karşı davalıya iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.