Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10716 E. 2024/1075 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının, boşanma davası kapsamında açtığı katkı payı alacağı davasında, istinaf dilekçesinde gerekçelerin belirtilmemesi nedeniyle istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay'ın kararı onama yönünde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde, 6100 sayılı HMK'nın 342. maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendinde öngörülen istinaf sebeplerini ve gerekçelerini belirtmemesi, HMK'nın 352/1-d maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddini gerektirmesi ve dosyanın kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan incelemesinde ise kamu düzenine açık bir aykırılık saptanmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2417 E., 2022/1640 K.

DAVA TARİHİ : 05.01.2015

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/59 E., 2021/403 K.

Taraflar arasındaki katkı payı alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların uzun süre Almanya'da çalıştıklarını müvekkilinin kayıtlı işi dışında ek işler de yaptığını, tarafların gelirleri ile malların edinildiğini, müvekkilinin ek işlerden elde ettiği gelirle bir ev aldıklarını, daha sonra bu evin satılarak davalı adına Eskişehir'de ev alındığını belirterek davalı adına kayıtlı aktif ve pasif taşınmaz kayıtları üzerinden müvekkilinin katkı payı ve katılma alacağının belirlenmesini, mal rejiminin tasfiyesini, tasfiye sonucunda ortaya çıkacak fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 50,000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili 28.01.2015 tarihli açıklama dilekçesinde; davalı adına kayıtlı taşınmazın 32 ada 45 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu daire ve dükkan olduğunu açıklamıştır.

3. Davacı kadın vekili 08.04.2015 tarihli (1) ön inceleme duruşmasında; tasfiye konusu taşınmazın 32 ada 45 parsel sayılı taşınmazda bulunan daire ve dükkan niteliğinde iki taşınmaz olduğunu açıklamıştır.

4. Davacı kadın vekili 22.06.2016 tarihli dilekçesinde; Mahkemece 08.06.2016 tarihli (2) nolu celsede verilen ara karar gereğince beyan ettiklerini belirterek, Narlıdere'deki 32 ada 45 parsel 56/1, 56/4, 56/b, 23/a nolu taşınmazlar, Karaburun'daki 611 parsel sayılı taşınmaz, Konak'taki 2188 ada 42 parsel sayılı taşınmaz, Foça'daki 10777 ada 12 parsel 6 nolu taşınmazlar yönünden fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalı adına kayıtlı her bir taşınmazın % 60'ı üzerinde katılma ve katkı payı alacağı belirlenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının çalışma ve katkı iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin edindiği malların kendi birikimleri ile edinildiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. Dava, boşanma davasında karşı dava olarak açılmış, 26.01.2016 tarihli (6) nolu celsede davanın boşanma davasından ayrılmasına karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı vekilinin boşanma dosyasına verilen 28.01.2015 tarihli açıklama dilekçesi ile 32 ada 45 parsel 1 nolu daire ve dükkan niteliğindeki taşınmazların davalı adına kayıtlı olduğu bildirildiği, 08.04.2015 tarihli ön inceleme duruşmasında bu taşınmazlardan katılma ve katkı payı alacağı talep ettiği; 32 ada 45 parsel sayılı taşınmazda 6 nolu (56/b kapı numaralı) dükkan niteliğindeki taşınmazın 31.12.1992 tarihinde Hüseyin adına sayısallaştırıldığı, davalı tarafından boşanma dava tarihinden kısa süre önce 08.10.2013 tarihinde üçüncü kişiye satıldığı, edinme tarihi itibariyle taraflar arasında mal ayrılığının geçerli olduğu, tarafların çalışmaları ve geliri durumu göz önüne alınarak davacının taşınmazın edinmesine katkısının takdiren % 52,85 oranında olduğu, taşınmazın dava tarihi itibariyle değeri olan 181.112,00 TL' ye göre davacının 95.717,69 TL katkı payı alacağının olduğu; Narlıdere'de bulunan taşınmazların bir kısmının ve Konak ilçesinde bulunan taşınmazın taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği ve boşanma dava tarihi olan 12.12.2014 tarihinden çok önce satılmış olup dava tarihi itibariyle bu taşınmazların bedellerinin mevcut olduğunun kanıtlanamadığı, Foça ve Karaburun'da davalı adına kayıtlı taşınmaz bulunmadığı; davacı tarafından tasfiye konusu edilen taşınmazların herbirinden ne kadar talep ettiğini açıklaması için mehil verilmesine rağmen bildirilmediğinden toplam 50.000,00 TL'nin eşit olarak 7 adet taşınmaza bölündüğü, davacının talebinin her bir taşınmaz için 7.143,00 TL olduğunun kabul edilerek ve talep de gözetilerek karar verildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüyle, 7.143,00 TL katkı payı alacağının karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin usule ve kanuna aykırı kararını âdemi kanaatle, duruşma istemli ve tehir-i icra talepli olarak istinaf ettiklerini, gerekçeli kararın tebliğ edilip edilmediği bilinmediğinden bilahare gerekçeli istinaf dilekçemizi sunmak üzere, Mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde ortadan kaldırılmasına karar verilmesini gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuş; ayrıca süresinde gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmamıştır.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadının vekilinin gerekçeli kararın tebliğinden önce sunduğu 14.09.2021 tarihli dilekçesinde, usule ve kanuna aykırı kararı âdemi kanaatle istinaf ettiklerini, gerekçeli kararın tebliğ edilip edilmediği bilinmediğinden bilahare gerekçeli istinaf dilekçesi sunacaklarını belirterek, kararın ortadan kaldırılmasını istediği; gerekçeli kararın e-tebligat ile vekile 19.09.2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen ayrıca gerekçeli istinaf dilekçesi sunmadığı; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 342 nci maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca, istinaf dilekçesinde başvuru sebepleri ve gerekçesinin gösterilmesi gerektiği; 6100 sayılı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi halinde Bölge Adliye Mahkemesince gerekli karar verileceği; davacı vekilinin istinaf dilekçesinde, istinaf sebeplerini göstermediği, 6100 sayılı Kanun'un 342 nci maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendindeki zorunluluğa uymadığı; bu durumda, istinaf incelemesinin kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılması gerektiği, dosyanın kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde ise, kamu düzenine açık bir aykırılık saptanmadığı gerekçesiyle; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; 22.06.2016 tarihli beyan dilekçede müvekkilinin her bir taşınmazın % 60 üzerinden katılma ve katkı payı alacağının belirlenmesinin talep edildiğini, 17.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda alacakların belirlendiğini, 22.06.2016 dilekçedeki talep göz ardı edilerek her bir taşınmaz yönünden eşit alacak talep edildiği kabulü ile karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, istinaf incelemesinin sınırları, talep miktarı noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 342 nci maddesi, 352 nci maddesi, 353 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 4722 Sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.