"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yenlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 22.05.2018 tarihinde bir çocuklarının dünyaya geldiğini, doğumunun on ikinci gününde sarılık olduğunu, erkeğin çocuğu hastaneye götürmekten imtina ettiğini, erkeğin, kadının ısrarlarına dayanamayarak 11.06.2018 tarihinde çocuklarını hastaneye götürdüklerini, çocuktan kan alınması ve çocuğun çok ağlaması nedeniyle erkeğin araçta kadına şiddet uyguladığını, sonra erkeğin ailesinin evine gittiklerini, erkeğin ailesinin evinde de kadına şiddet uygulayarak, kadını tehdit ettiğini, bu arada çocuklarının ağzından burnundan kan gelmesi üzerine hastaneye götürdüklerini, çocuklarının 40 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra vefat ettiğini, hastaneye ilk gittikleri gün kovduklarını, kadının da ailesinin yanına sığındığını, "O kadın artık bu eve giremez" dediğini, kadının çocuklarının ölmesi sonrasında üzüntü ve rahatsızlığı nedeniyle defin ve yıkama işlemlerine katılamadığını, erkek ve ailesinin sürekli çocuk katili dediğini, erkeğin ailesinin evliliklerine müdahalede bulunduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminat, aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının haksız ve tam kusurlu olduğunu, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, bebeklerinin vefatıyla sonuçlanan sürecin hiçbir aşamasında eşinin yanında hatta bebeklerinin yanında olmayarak dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünü ihlal ettiğini, sarılık durumu için kontrole götürülen bebekte hiçbir sorun yokken birkaç saat içerisinde bebeğin kan içerisinde hastaneye götürüldüğünü, yapılan ilk müdahalede erkeğe, bebeğin boğulma neticesinde ağır beyin hasarına bağlı olarak kalbinin durduğunun söylendiğini, bu durum üzerine erkeğin eşi hakkında şikayette bulunarak soruşturma dosyasının açıldığını, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiğini, aile birliğini bozacak şekilde hareket ettiğini, eşiyle yardımlaşma ve dayanışma içinde olmadığını, gün parasını habersiz harcadığını, bebeğin yoğun bakım sürecinde eşinin yanında olmadığını, bebeğin defin törenine katılmadığını iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesi gereğince boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının bebeklerinin ölümüyle sonuçlanan süreçte ve bebeklerinin vefatı sonrası süreçte eşinin yanında olmadığı, erkeğin de bebeklerinin ölümüne kadının neden olduğu yönünde eşini suçlar davranışlarda bulunduğu, tarafların bu davranışlarının evlilik birliğinin mutluluğunu sağlama ve birbirlerine yardımcı olma konusundaki özen yükümlülüğüne aykırı olup diğer taraf için ortak hayatı çekilmez kılacağı, bu yönüyle tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davaların kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına yasal şartları oluştuğundan aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olmaları sebebiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; hükmedilen nafaka miktarının karşı tarafın gelir durumuna göre çok düşük olduğunu, erkeğin kusurlu olduğunu, tüm bu nedenlerle maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek; kusur belirlemesi, tazminatların reddi ve nafakaların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; eşit kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddedilmesinin ve kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, tazminatların reddi ve nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların kusur oranları, ekonomik ve sosyal durumları, erkek eşin ödeme gücü, evlilik birliğinin süresi, ortak çocuk bulunmaması, tarafların yeniden evlenme ihtimalleri nazara alınarak yoksulluk nafakasının toplu olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken aylık irat şeklinde ödenmesine karar verilmesinin doğru görülmediği, sair hususların kanuna ve usule uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin yoksulluk nafakası harici istinaf başvurularının esastan reddine, yoksulluk nafakası yönünden davacı-karşı davalı kadın vekilinin miktar yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise ödeme şekline yönelik istinaf başvurularının kabulü ile hükmün kaldırılmasına, karar kesinleştikten sonra aylık 750,00 TL hesabı ile 18.000,00 TL yoksulluk nafakasının toptan ve bir defada davalı- karşı davacı erkekten alınarak davacı- karşı davalı kadına ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının yeni bir evlilik yaptığını, yoksulluk nafakasına hükmetmenin, kusur belirlemesi ve erkeğin tazminat taleplerinin reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminatların reddi, yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, maddî tazminat, manevî tazminat, yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.