"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının, müvekkiline ve eve karşı eş olmanın gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmediğini, tarafların 2015 yılında fiili olarak ayrı yaşadıklarını, davalının ... ilçesine taşınığını, tarafların bu ayrılıktan sonra evliliğe dair inançlarını yitirdiğini ve evliliğin devamına yönelik hiçbir istek ve arzu içerisinde bulunmadıklarını, davalının iddialarının gerçek dışı olduğunu ve kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 200.000,00 TL manevî ve 200.000,00 TL maddî tazminata, ortak çocuklarının velayetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davacının başka bir kadınla evlilik dışı ilişki yaşadığını, müvekkiline ve ortak çocuklara karşı evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, evin geçim ve iaşesi ile ilgilenmediğini, davacının kazandığını gazino, kumar ve içkiye harcadığını, müvekkiline şiddet uyguladığını, bundan yaklaşık 2 yıl kadar önce de müvekkilini ve çocukları ...'ye gönderdiğini, tarafların fiili olarak ayrı yaşadıklarını, davacının arayıp sormaması üzerine müvekkilinin ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/162 E sayılı dosyasıyla nafaka davası açtığını ve davacı aleyhine aylık 1.025,00 TL nafakaya hükmedildiğini, boşanma davasını kabul etmediklerini, davanın reddine, müvekkili yönünden nafakanın 250,00 TL arttırılarak 750,00 TL'ye, küçük çocukları lehine nafakanın ayrı ayrı 100,00 TL arttırılarak 275,00 TL'ye çıkartılmasına, boşanmaya karar verilmesi halinde nafaka taleplerinin yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile: davacı tanıklarının tarafların geçimsizliğine ilişkin bizzat şahit oldukları herhangi bir durumun mevcut olmadığı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususların ispatlanamadığı, dinlenen ortak çocuklar ve dosya içerisindeki ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/162 Esas sayılı dosyasında tanık olarak dinlenen davacının babasının beyanında, davacının 2016 yılında davalı ve çocukları ...'ye getirip bıraktığı, davacının ... ...'de başka bir kadınla birlikte yaşadığına ilişkin anlatımları da dikkate alınarak davalıya izafe edilebilecek bir kusurun bulunmadığı gerekçesi ile; ispatlanamayan davanın reddine, davalı lehine aylık 750,00 TL, çocuk Doğanay lehine aylık 300,00 TL olmak üzere toplam 1.050,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren mahkememizin 2016/162 E. sayılı dosyasından verileren nafaka yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalının evi terk ettiğini ve fiili ayrılığa sebebiyet verdiğini, aldatmaya yönelik müvekkilinin bir kusurunun ispatlanmadığını, alkol kumar iddialarının gerçek dışı olduğunu, davalının davaya itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile: Davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla mahkemece verilen ret kararında her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili, davalının evi terk ettiğini ve fiili ayrılığa sebebiyet verdiğini, kusurlu tarafın davalı olduğunu, aldatmaya yönelik müvekkilinin bir kusurunun ispatlanmadığını, alkol kumar iddilarının gerçek dışı olduğunu, davalının davaya itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı ve davanın reddine karar verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.