Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10739 E. 2023/2173 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesine uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2008 E., 2022/1910 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...

DAVA TARİHİ : 08.09.2017-02.10.2017

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/708 E., 2022/422 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ailesinin müvekkilinin hayatına karıştığını, davalının ailesinin müvekkilinin hamile kaldığından dolayı tepki gösterdiğini, hakaret ve küfür ettiğini, davalı ve ailesinin müşterek çocuğu aldırması için baskı yaptıklarını, çocuk doğduktan sonra davalının müşterek çocukla ilgilenmediğini,bu süreçte müvekkiline ve çocukları için herhangi bir maddî yardımda bulunmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların yeniden bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını beyanla evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına müşterek çocukların velâyet haklarının müvekkiline bırakılmasına, çocuklardan her biri için 500,00'er TL den toplam 1.000 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 500 TL tedbir nafakasına, müvekkili için 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynetin aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacının evlilik süresince kıskanç ve baskıcı bir tutumunun olduğunu, davacının müvekkilinin ailesi ile görüşmesine müsade etmediğini, müşterek haneye gelmelerini istemediğini, ufak meselelerden dolayı sık sık kavga çıkardığını, davalının psiolojik sorunlarının olduğunu, davacının intihar girişiminde bulunduğunu,belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyet hakkının müvekkiline bırakılmasına, çocuklardan her biri için 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin ailesinin mevcut evliliğe müdahalesinin olduğu, erkeğinde bu duruma sessiz kaldığı, tanık beyanlarının yeminli anlatımlarında davalı kocanın ailesinin kadının ailesini arayarak şikayet etmesi,'' bizim talimatlarımıza uymuyor'' demesi, davalı erkeğin davacının ailesine ''ben boşanmazsam annem intihar eder'' şeklinde söylemlerinden ailesinin davalının üzerindeki baskısının derecesinin anlaşıldığı,erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı-davalı kadın tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin anneye verilmesine, müşterek çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadının düzenli gelir getiren mesleği olduğu anlaşılmakla yoksulluk nafakası talebinin reddine, maddî manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; davacı-karşı davalı kadın yararına kararın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, davacı-karşı davalının ziynet talebinin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından karşı davanın reddine karar verilmesine rağmen kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2021 tarih ve 2019/2162 sayılı kararı ile; kadının akıl sağlığının yerinde olup olmadığı, vasi tayini gerekip gerekmediği, velâyet görevini gereği gibi kullanabilip kullanamayacağı yönünde tam teşekküllü ... hastanesinden rapor aldırılması, vasi tayininin gerektiğinin anlaşılması halinde vesayet makamına ihbarda bulunularak dava sonucunun beklenmesi kadının kısıtlanması halinde davanın vasi aracılığı ile yürütülmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun kabulüne, diğer istinaf nedenleri bu aşamada incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesinin kararının tamamının kaldırılmasına, kabule göre erkek tarafından açılan davanın reddine karar verildiği halde, kadın yararına maktu vekâlet ücreti takdir edilmemesinin yerinde olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin ailesinin mevcut evliliğe müdahalesinin olduğu, erkeğinde bu duruma sessiz kaldığı, tanık beyanlarının yeminli anlatımlarında davalı kocanın ailesinin kadının ailesini arayarak şikayet etmesi,'' bizim talimatlarımıza uymuyor'' demesi, davalı erkeğin davacının ailesine ''ben boşanmazsam annem intihar eder'' şeklinde söylemlerinden ailesinin davalının üzerindeki baskısının derecesinin anlaşıldığı, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, uzman raporu ve ... menfaatleri gereğince ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının düzenli gelir getiren mesleği olduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine, yasal koşulları oluştuğundan kadının maddî manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; kadın yararına kararın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, davacı-karşı davalının ziynet talebinin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1- Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle;ıslah dilekçelerinde ziynet eşyalarına ilişkin talep etmiş oldukları faize hükmedilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ... olmadığını kadının, kıskanç ve baskıcı şekilde davrandığını,birlik görevlerini ihmal ettiğini belirterek müşterek çocuk ... Yasin'in velâyetinin anneye verilmesinin, karşı tarafın maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulünün ... olmadığını bildirerek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ... olmadığını kadının, kıskanç ve baskıcı şekilde davrandığını,birlik görevlerini ihmal ettiğini belirterek müşterek çocuk ... Yasin'in velâyetinin anneye verilmesinin, karşı tarafın maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulünün ... olmadığını ileri sürerek her iki dava yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; karşılıklı boşanma davalarının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 ... maddesi,182 ... maddesi, 336 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.