Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10774 E. 2023/1231 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın eşin rızası olmadan satılması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ilk devralan şirketin kötü niyetli olduğuna dair delil bulunmaması ve sonradan devralan üçüncü kişinin tapu kaydına güven ilkesi gereğince iyi niyetli sayılması gözetilerek davanın reddine ilişkin karar onanmış, ancak davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bu hususta bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın aile konutu olduğunu, bu yerin muvazaalı olarak müvekkili ... tarafından, davalılardan ...'ye devredildiğini, konutun devredilmesi sırasında diğer davacı ...'nin bu işlemle ilgili bilgisinin ve rızasının olmadığını, taşınmazın aile konutu olduğunu davalı ...'nin de bildiğini, davacı ...'nin muvazaalı ve anlaşmalı olarak davalı ...'ye dava konusu yerin devredilmesi nedeniyle bu işlemden bilgisi ve rızası olmadan işlem yapılması karşısında evlilik içi edinilmiş malların yönetim, yararlanma ve tasarrufu konusunda davacı ...'nin mağdur olduğunu belirterek haksız ve sebepsiz zenginleşme gereğince yapılan muvazaalı ve batıl işlemlerin iptaline, dava konusu yerin tapu kaydının eski hale getirilmesine, tapu iptalinin mümkün olmaması halinde satış bedelinin davacılara teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilleri cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

... 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.07.2013 tarih ve 2013/198 Esas, 2013/496 Karar sayılı kararı ile, dava dilekçesinin içeriği ve dosya kapsamına göre dava konusu yerle ilgili tapu iptali ve tescil isteminin aile hukukundan kaynaklanan ilişkiden doğduğu, davacılar tarafından davaya konu yerin aile konutu olduğunun belirtilerek yapılan devir işleminin geçersiz olduğunun iddia edildiği, bu nedenle davaya bakma görevinin Mahkemeye ait olmadığı, Aile Mahkemesine ait bulunduğu, muvazaa iddiası ile birlikte aile konutu nedenine dayalı olgunun birlikte ileri sürüldüğü, her iki olguya dayalı davanın birlikte görülerek sonuçlandırılmasının gerektiği gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli ... Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin, 04.12.2014 tarih, 2014/20972 Esas, 2014/17644 Karar sayılı ilamı ile; davanın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 277 nci ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, davanın aile hukukundan kaynaklanan aile konutu iddiasına dayanıldığından Aile Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ... 5.Aile Mahkemesinin 25.05.2016 tarih ve 2015/764 Esas, 2016/433 Karar sayılı kararı ile, davacılardan M....'nin aile konutu olarak kullanılan evi davalılardan ...'nin temsilcisi bulunduğu şirkete sattığı, taşınmazın daha sonra davalı ...'ya satıldığı, konut üzerinde aile konutu şerhinin bulunmadığı, davacı ... dava dilekçesinde borçları bulunduğunu, takip dosyalarından kurtulmak için evi sattığını beyan etse de dosya arasına alınan savcılık dosyasındaki 08.06.2012 tarihli ifadesinde evi sattığını, parasını almadığını söylemekle çelişkiye düştüğü, davalı ... yönünden, adına tapu kaydının bulunmaması, davacılardan M.Niyazi'nin satış senedinde evin satış bedelini aldığına dair imzasının bulunması, bu satış belgesini çürütecek dosyada herhangi bir delilin de olmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden açılan davanın reddine, davaya konu taşınmazın halihazırda maliki olan ve bu taşınmazı diğer davalıdan alan ... yönünden ise; bu davalının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 1023 üncü maddesinde düzenlenen iyi niyetli maliklerden olduğu, bu iyi niyeti çürütecek, eş söyleyişle davacıların bu taşınmazın muvazaalı olarak, kötü niyetli olarak diğer davalı tarafından davalı ...'ya devredildiğine dair delil sunamadıklarından davalı ... yönünden de açılan davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin, 04.04.2018 tarih, 2016/22103 Esas, 2018/4553 Karar sayılı ilamı ile; davacı ...'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın davacı kadının açık rızası alınmadan davacı erkek tarafından satılmış olması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi uyarınca satışla oluşturulan tapu kaydının iptali ile önceki maliki olan davacı erkek eş adına tescili talebine ilişkin olup, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinden kaynaklanan bu isteğin evlilik birliği devam ettiği sürece malik olmayan eş tarafından, önceki malik eşe ve yeni maliklere karşı ileri sürülmesinin ve eşler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı erkeğin davasının reddi sonuç olarak doğru olmakla erkeğin davasının reddine yönelik kararın onanmasına, davacı ...'nin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davanın niteliği gereği taşınmazın önceki maliki eşin de davada davalı sıfatıyla taraf olmasının zorunlu olduğu, o halde, Mahkemece husumet eşe yöneltilip, gösterdiği takdirde delilleri toplanıp hasıl olacak sonuca göre karar vermek gerekirken, eksik hasımla yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

3. Dairenin, 28.02.2019 tarih, 2018/6348 Esas, 2019/1875 Karar sayılı ilamı ile; davacı ...'in karar düzeltme itirazlarının incelenmesinde; temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine, davacı ...'nın karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, şirket yerine doğrudan şirketin temsilcisi ve kurucusu olan şahısa (...) yöneltilen davanın reddine hükmedildiği fakat bu hüküm yönünden temyiz incelemesi sırasında bir karar verilmediği, açıklanan sebeple davacı ...'nın karar düzeltme talebi bu sebeple yerinde görüldüğünden bu yönden de hükmün onanmasına, davanın 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesinde düzenlenen aile konutu nedeni ile tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın eş tarafından devredildiği ... Beton İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketine de davanın yöneltilmediği, dava bu şirketin hukuki durumunu etkileyeceğinden, davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delilleri toplanılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik hasımla yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmadığı, bu husus da ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davacı ...'nın karar düzeltme istemi bu sebeple yerinde görüldüğünden yerel mahkeme kararının bu yönden de bozulmasına, bozma sebebine göre davacı ...'nın sair karar düzeltme itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın davacının eşi ... tarafından davalılardan ...'ne devredildiği, bu şirketin de taşınmazı davalılardan ...'ya devrettiği, mahallinde yapılan keşif ve dinlenen tanık beyanları kapsamında dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi olan erkek eş tarafından üçüncü kişiye devri, davacının açık rızasını gerektirmekte ise de dinlenen tanık anlatımlarından bu rızanın alınmamış olduğu, taşınmazı ilk devralan şirketin iyi niyetli olması halinde kazanımının korunacağı, kötü niyetli ise kazanımının korunmayacağı ve yolsuz tescil niteliğini alacağı ancak taşınmazı ilk devralan şirketin bu taşınmazı diğer davalı ...'ya devrettiği, bu devirde 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi koşullarının artık aranmayacağı, bu durumda taşınmazı en son devralan davalı ..., kendisine bu taşınmazı devreden şirketin üzerindeki tescilin yolsuz olduğunu biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, bu tescile dayanamayacağı, davalı ...'nın, taşınmazı kendisine şirket üzerindeki tescilin yolsuz olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiğine ilişkin bir delil dosyada bulunmadığı gibi, ...'nın diğer davalılarla el ve ... birliği içinde kötü niyetli olarak hareket ettiğinin de kanıtlanamadığı, üçüncü kişi ...'nın dava konusu taşınmazın bedelini ödeyerek tapu kaydına güven ilkesi gereğince satın almış olduğu, davacı tarafın damadı tanığın kayın pederi ...'nin ekonomik olarak zor duruma düşmesi nedeni ile taşınmazı davacı kadının bilgisi dışında satmış olduğunu beyan etmiş olmakla taşınmazı devralan şirket yönünden de muvazaa iddiasının ispatlanmış kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davacı ...'nın davalılar ..., ... ve ... Hazır Beton Tic.Ltd.Şti. aleyhine açmış olduğu tapu iptali ve tescil davalarının ayrı ayrı reddine, yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalılardan ... ve ... Hazır Beton Tic.Ltd.Şti. lehine ayrı ayrı 34.000,00 TL nispi vekâlet ücretine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında satış yapıldığını, delillerin yeterince toplanmadığını, davanın reddinin hatalı olduğunu, davalılar lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın tümüyle bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, aile konutu nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup uyuşmazlık, davanın reddi kararının ve davalılar lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince davalılar lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken her bir davalı lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı vekilinin davanın reddine yönelik temyiz itirazlarının REDDİ ile hükmün bu bölümlerinin ONANMASINA,

2. Yukarıda (2) nolu paragrafta belirtildiği üzere, davacı vekilinin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.