"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının sürekli olarak sabaha karşı eve alkollü geldiğini, öğlene kadar uyuduğunu, tekrar dükkana gittiğini, müşterek çocuk ve müvekkili ile ilgilenmediğini, özen sevgi ve saygı göstermediğini, müvekkilini sadece ihtiyaçlarını karşılayan cinsel bir obje olarak gördüğünü ve bunu da söylemekten çekinmediğini, davalının arkadaşının müvekkilini yanında fiziksel rahatsız etmesine tepki dahi göstermediğini, davalının evliliğin başından beri neden olduğunu ailesinin de bilmediği borçları çıktığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve çekilmez hale geldiğini beyanla, tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuk lehine aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili davaya ve cevaba cevap dilekçesinde; davacının iddialarını ve davayı kabul etmediklerini, taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte geçimsizlik bulunmadığını, davacının daha önce davalının alkol kullanmasından rahatsızlık duyduğunu belirtmediğini, her gün alkol kullanmadığını, davalının sabit işi ve geliri yoksa da bazen annesine ait markette ve bazen de babasına ait takside çalıştığını, davacının eczacı kalfası olarak çalıştığın ve ımaddî bir sıkıntısının bulunmadığını beyanla davacının talepleri ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile: davalı erkeğin sürekli kaynağı belli olmayan borçlanma yaptığı, davacı kadına karşı ilgi göstermediği ve manevî-duygusal olarak ilgisiz olduğu, alkol kullandığı ve müşterek eve geç saatlerde geldiği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikle bir geçimsizliğin mevcut olduğu, davalı erkeğin tam kusurlu eylemleri nedeni ile evlilik birliğinin çekilmez hale geldiği ve evlilikte tarafların menfaatinin kalmadığı gerekçesi ile: davanın kabulüne 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk için 650,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; hükmedilen tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını ve taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı vekili; tarafların arasında geçimsizlik olmadığını, açılan davanın haksız olduğunu, müvekkilin alkolik olmadığını,davacının maddî bir sıkıntısının bulunmadığını, hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların haksız ve fazla olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile: İddia ve savunma ile delil durumuna göre, evlilik birliğinin devamı sırasında davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davacı kadına yönelik kusur iddialarının ispatlanamadığı, mahkemece kusurlu davranışların ve kusur derecesinin doğru tespit edildiği, erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, boşanmakla evlilikten beklenen menfaatleri ihlal edilen ve kusuru bulunmayan davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinde, davacı kadının çalıştığı ve geliri olduğu anlaşılmış ise de, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre, davalı erkeğin maddî durumunun daha iyi olduğu, asgari ücret seviyesindeki gelirin kişiyi yoksulluktan kurtarmayacağı dikkate alındığında, kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, evlilik süresi, yaşı, kusur durumu, kusurun niteliği, paranın satın alma ve davalının ödeme gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının yerinde olduğu, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; tarafların arasında geçimsizlik olmadığını, davacının müvekkili ve ailesi tarafında sevildiğini ve el üstünde tutulduğunu, müvekkilin alkolik olmadığını, davacının maddî bir sıkıntısının bulunmadığını, hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların haksız ve fazla olduğunu beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın kabulü, kusur tespiti, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.