Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10795 E. 2024/2513 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, davalı kadının davasından feragat etmesinin boşanma hükmüne ve kusur belirlemesine etkisinin olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının davasından feragat etmesiyle davacı erkeğin daha önceki kusurlu davranışlarının affedilmiş sayılacağı ve erkeğin kusursuz hale geleceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının davacı erkek yararına kusur belirlemesi yönünden bozulmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının da aynı yönden ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1146 E., 2022/1454 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/383 E., 2021/327 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı yapılması davalı karşı davacı kadın vekili tarafından talep edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde yapılan tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. Taraf vekillerinin mazeret bildirdikleri görüldü. Belgelendirilmeyen usul ve yasaya uygun bulunmayan taraf vekillerinin mazeretinin reddine, işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evlendikleri günden itibaren bir eş olarak üzerine düşen vazifesini yerine getirmediğini, müvekkilinin evlendikleri günden itibaren hem ev temizliğini yaptığını, hem küçük kızlarının bakımını üstlendiğini hem de işte çalışarak evin geçimini sağlamaya çalıştığını, davalının küçük kızı ile hiç ilgilenmediğini, davalının cinsel eğiliminin farklılaşmış olduğunu ve kadınlardan hoşlandığını, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1-Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; ortak çocuk ...'in her türlü bakımıyla müvekkilin ilgilendiğini, babanın baştan beri ortak çocuk ...'i istemediğini, erkeğin evlilik birliğinin ortak bir hayat değilmiş gibi tüm işleri müvekkiline yaptırdığını, herhangi bir işe yardım etmediğini, müvekkilinin sadece şiddet görmekle kalmadığını uzun yıllar boyunca erkeğin sadakatsiz tutumlarını da çocukları için sineye çekmek zorunda kaldığını, erkeğin, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediğini üzerine düşen aile yükümlülüklerinin hiçbirini yerine getirmediğini, yurtdışından döndükten sonra müvekkiline karşı tavırlarının değiştiğini müvekkiline karısı değil de erkek arkadaşı gibi davranmaya başladığını, sistematik olarak müvekkiline karşı psikolojik, fiziksel şiddet uyguladığını ve müvekkilini öldüresiye dövüp ölümle tehdit ettiğini, müvekkiline kendi ailesinin yanında, diğer 3.kişilerin yanında hakaret ve küfür etmekten çekinmediğini müvekkilini başkalarının yanında da sürekli olarak aşağıladığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2-Davalı-karşı davacı kadın vekil 26.05.2022 tarihli dilekçesi ile davasından feragat etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının ortak çocukla ilgilenmediği, ev işleri ile ilgilenmediği, eşini ittiği, ... ve ... isimli kadınların tanıklıklarında kadının duşta kendisini izlediğini, özel bölgeler dokunduğunu beyan ettikleri, Gebze 10. Asliye Ceza Mahkeme'sinin 2019/433 esas sayılı dosyasında öğretmen Fatma'nın kadından şikayetçi olduğu, measj kayıtlarında kadının ...'ya uygunsuz, fanteziler içeren birçok mesaj gönderdiği sabit olmakla, birden fazla güven sarsıcı davranışta bulunduğu, eşine hakaret ve tehdit etmek suretiyle sözlü şiddet uyguladığı, buna karşın erkeğin de Mahkemesi'nin 2019/439 esas sayılı dosyası kapsamında hakaret ettiği hususlarının sabit olduğu, Gebze 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/439 esas sayılı dosyası kapsamında da erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı hususlarının sabit olduğu, birliğin temelinden sarsılmasında kadının ağır kusurlu olduğu, alınan sosyal inceleme raporları doğrultusunda ortak çocuğun babası ile yaşamak istediği, sağlıklı gelişimi, eğitimi, güvenliği ve ahlakı açısından velâyetini babasına verilmesi ve annesi ile yatılı olmayacak düzeyde kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, ortak çocuk için iştirak nafakasına, erkek yararına da maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ara karar ile kadın yararına 400,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk için aylık 250,00 TL tedbir ve 450,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına 8.000,00 TL maddî ve 8.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, tazminatlar ile çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2-Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, velâyet düzenlemesi, kişisel ilişkinin süresi, tazminat ve nafaka taleplerinin kabul edilmemesi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın vekilinin 26.05.2022 havale tarihli dilekçesi ile velâyet ve kişisel ilişki hariç olmak üzere davadan feragat ettiğini bildirmiş ise de; kadının kabul edilen boşanma davasına erkeğin istinafının olmadığı ,tarafların boşanma kararı hariç diğer yönlerden kararı istinaf ettikleri bu nedenle iş bu feragatin boşanma kararı kesinleştiğinden boşanma kararına etkisinin bulunmadığı, kadının talep ettiği nafaka ve tazminat talepleri konusunda da zaten ağır kusurlu olması nedeniyle koşulları oluşmadığından ret kararı verildiği, kadının feragatinin sonuca etkili olmadığı bu kapsamda istinaf taleplerinin esastan incelenmesine geçildiği, tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tanık beyanları dikkate alındığında, tespit edilen boşanmaya ilişkin vakalar ile kusur derecelerinin doğru tespit edildiği, boşanmaya neden olan olaylarda, erkek eşin az, kadın eşin ağır kusurlu olduğu, her iki davanın kabulünün ve kusur derecelendirmesinin yerinde olduğu, ortak çocuğun idrak çağında olması, yargılamanın tüm aşamalarında baba ile yaşamak istediği yönündeki iradesi, alınan sosyal inceleme raporu göz önüne alındığında babanın velâyet görevini ihmal ettiğine dair herhangi bir ispatın da olmadığı bu halde çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, tazminatlar ile çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2-Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, velâyet düzenlemesi, kişisel ilişkinin süresi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, taraflar yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarı ile nafakalar ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü, 182 nci, 330 uncu, 335 inci, 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı-karşı davacı kadının 26.05.2022 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiğini bildirmesine karşın, kadının kabul edilen boşanma davası kesinleştiği için feragatin sonuca etkili bulunmadığından bahisle, istinaf taleplerinin esası incelenerek, erkek eşe İlk Derece Mahkemesince yüklenen kusurlu davranışların da gerçekleştiğinden bahisle erkek vekilinin kusur belirlemesine ilişkin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı ve boşanmadaki kusur derecelerine göre erkek yararına hükmedilen tazminat miktarlarında isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de; davalı karşı davacı kadın 26.05.2022 tarihinde davasından feragat ederek, davacı karşı davalı erkeğin bu tarihten önceki kusurlu davranışlarını affetmiş, en azından hoşgörü ile karşılamıştır. Davacı-karşı davalı erkeğe 26.05.2022 tarihinden önceki olaylar esas alınarak kusur yükleme olanağı bulunmamaktadır. Eldeki davada davacı-karşı davalı erkek, kadının davasından feragat beyanı ile kusursuz hale gelmiştir. Bu kapsamda davalı-karşı davacı kadın yönünden kusur belirlemesi yapılıp, bu kusur belirlemesi kapsamında erkeğin tazminat taleplerinin kabulü koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi, tazminat taleplerinin kabule şayan bulunması halinde, belirlenen kusur durumuna göre fer'îlerin yeniden hüküm altına alınarak miktarlarının yeniden takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı-karşı davalı erkek yararına kusur belirlemesi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının davacı-karşı davalı erkek yararına kusur belirlemesi yönünden BOZULMASINA,

3. Bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen, kadına yüklenen kusurlara, nafaka ve tazminatlar ile velâyet düzenlemesi, kişisel ilişkiye yönelik taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.