Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10807 E. 2023/3261 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranları, maddi ve manevi tazminat miktarlarının belirlenmesi ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu gözetilerek, mahkemece daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken eksik hüküm kurulması nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/216 E., 2022/2015 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/620 E., 2020/377 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının çalışmaya başlaması ile birlikte tarafların evliliklerinde problemler başladığını, davalının müvekkiline yönelik davranışlarında olumsuz değişimler meydana geldiğini, hakaret ettiğini, gece geç vakitlerde eve gelen davalının evini ve ailesini ihmal ettiğini, davalının çalışmaya başladıktan sonra ev ekonomisine herhangi bir katkı sağlamadığı gibi evdeki yükümlülüklerini tamamen ihmal ettiğini, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkiline yönelik şiddet içeren davranışları olduğunu, erkek aleyhine koruma kararı ve ceza tedbiri uygulandığını, müvekkilinin yıllarca üç çocuğunu büyütmek için merdiven temizliğine gittiğini, davacının iyi bir maaşı olmasına rağmen eve katkısının olmaması nedeniyle çok zor günler geçirdiklerini, ancak davacının başka bir kadınla yaşamaya başladığını, yaşantısının ahlaki düzlemden çıktığını, müvekkiline bıçak çektiğini, hastanelik edinceye kadar şiddet uyguladığını, erkeğin müvekkiline ve çocuklara sürekli şiddet uyguladığı, küfürler ve hakaretler ettiği, evden kovduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminatın verilmesine, kararın kesinleşmesi ile 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin kadına hakaret ettiği, sürekli fiziksel şiddet uyguladığı, tehdit ettiği, küfrettiği, ütü fırlattığı, başka kadınla aldattığı, evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadının ise birlik görevlerini ihmal ettiği,eve geç saatlerde geldiği, erkeğe hakaret ettiği, erkeğin ağır; kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile aylık 750 TL yoksulluk nafakasının erkekten tahsiline, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, her iki taraf yararına ayrı ayrı vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-... erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğunu, müvekkilini sevmediğini,evden kovduğunu belirterek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin, erkek tarafından şiddete uğradığını, tehdit edildiğini, erkeğin tam kusurlu olduğunu belirterek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin, erkek tarafından şiddete uğradığını, tehdit edildiğini, erkeğin tam kusurlu olduğunu belirterek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatların ve nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 ncü, 6 ncı, 166 ıncı maddesi,174 üncü maddesi,175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. O hâlde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA,

3. Davalı-davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.