Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10812 E. 2023/3262 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur durumu, maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve ziynet alacağı miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocukların ihtiyaçları gözetilerek takdir edilmesi gereken maddi tazminat ve iştirak nafakası miktarının yetersiz olduğu değerlendirilerek, ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2215 E., 2022/3181 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/37 E., 2022/226 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadın vekili tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkek vekili tarafından açılan davanın reddine, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre temyize konu edilen vekâlet ücretine konu ziynet alacağı davasının kabul edilen ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilen bölümünün miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı-davacı erkek vekilinin ziynet alacağı davasında lehine hükmedilmeyen vekâlet ücreti yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Taraf vekillerinin temyize konu diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sürekli olarak müvekkiline ağza alınmayacak şekilde hakaretler ettiğini, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, hor gördüğünü, ortak çocuğun doğumundan sonrasında da şiddetin artarak devam ettiğini, çocuğun büyümesiyle davalının çocuğa da şiddet uygulamaya başladığını, çocuğu darp ettiğini, müvekkilinin çocuğu davalının elinden kurtardığını, bu kez de şiddetin müvekkiline yöneldiğini, müvekkilinin kulağına denk gelen tokat nedeniyle uzanca bir süre duyma sıkıntısı yaşadığını, denge sorunlarının meydana geldiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına ortak çocuk Umut'un velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuk için aylık 1.500,00 TL, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, dava sonuçlanınca yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamını, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hükmedilmesini, 4 adet her biri 10'ar gram olan ince bilezik ile her biri 24 ayar 5 adet üçlü burma toplam 240 gram ziynetin fiili ödeme tarihindeki değerlerini fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... kadın vekili tarafından verilen 27.09.2020 havale tarihli ıslah dilekçesi ile 22 ayar 20'şer gram 3 adet burma bilezik 15.5540,00 TL, 22 ayar 10'ar gram 2 adet bilezik 5.180,00 TL, 1 adet 14 ayar 4 gram alyans 662,00 TL 1 adet 14 ayar çift küpe 496,50 TL toplamda 21.878,50 TL olarak davalarını belirli hale getirdiklerini bildirerek harcı ikmal ettikleri anlaşılmıştır.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen iddiaların gerçek dışı olduğunu, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin eşine psikolojik ya da fiziksel şiddet uygulamadığını, aksine davacının müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını, davacının müvekkilinin ilk evliliğinden olan çocuğunu istemediği için müvekkilinin ilk çocuğuyla dışarıda görüşmek zorunda kaldığını, kadının,müvekkilinin anne ve babasına kötü muamele etmeye başladığını, iddia edilen hususların müvekkilinin gurur ve onuru kırdığını, belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin, kadını aşağıladığı, eve geç saatlerde geldiği, eşine harçlık vermediği, yatak ayırdığı, eşine ve çocuğuna gerekli ilgiyi göstermediği, son olarak müşterek konuttan ayrılarak ayrı yaşamaya sebebiyet verdiği erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı, ... kadın tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine 700,00 TL tedbir nafakasına, kadının emekli olup geliri olduğu, birden çok taşınmazı bulunduğu, yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişkiye, ortak çocuk lehine aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ... kadın lehine 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet eşyasına ilişkin davasının kabulü ile; 3 adet 22 ayar 20'şer gr burma bilezik, 2 adet 22 ayar 10'ar gr bileziğin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde; 3 adet 22 ayar 20 gr burma bilezik karşılığı 15.540,00 TL, 2 adet 22 ayar 10 gr bilezik karşılığı 5.180,00 TL olmak üzere toplam 20.720,00 TL'nin 1.000,00 TL'sine dava tarihi olan 20.12.2019 tarihinden, kalanı 19.720,00 TL'sine ıslah tarihi olan 27.09.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı-davacı erkek tarafından açılan karşı davanın ve davalı-davacı erkeğin maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru olmadığını kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini belirterek kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, kendi tazminat taleplerinin reddi, ziynet alacağı davasının kabulü ve reddedilen bölüm nedeniyle vekâlet ücretine hükmedilmemesine yönelik istinaf yoluna başvurmuştur.

2.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehine takdir edilen tazminatların ve nafakaların miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi ile ziynet eşyası talebinin reddedilen kısmına yönelik istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru olmadığını kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini belirterek kusur belirlemesi, tazminatlar, ziynet alacağı davasında erkek lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili lehine takdir edilen tazminatların ve nafakaların miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddine yönelik temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm; ... kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. O hâlde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak ... kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuk 2004 doğumlu Umut’un ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı- davacı erkek vekilinin ziynet alacağı davasında lehine hükmedilmeyen vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ile iştirak nafakası yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının ... kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve iştirak nafakası miktarı yönlerinden ... kadın yararına BOZULMASINA,

4.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Sinan'a yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran Emine'ye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.