"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davada sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2000 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, birlik görevini ihmâl ettiğini, hastalığı ile ilgilenmediğini, ekonomik, psikolojik şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini, ortak konutu terk ettiğini, alkol kullandığını, tehdit ve hakaret ettiğini, borçlandığını, davalı-karşı davacı erkek vekilinin karşı dava dilekçesinde dayandığı vakıaların gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 1.000,00'er TL tedbir nafakası, 1.000,00'er TL iştirak nafakası, iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere 150.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını ve kadın tarafından affedildiğini, kadının, erkeği ortak konuttan kovduğunu, birlik görevini ihmâl ettiğini, erkeğin ailesini istemediğini, hakaret ettiğini, iddia ederek karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 150.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Tük Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocukların fiilen anne yanında kaldıkları, uzman raporunda velâyetin anneye verilmesinin uygun olduğunun belirtildiği ve idrak çağındaki ortak çocukların anneleri ile kalmak istediklerine dair beyanları birlikte değerlendirildiğinde velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların ihtiyaçları, yaşları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları birlikte değerlendirildiğinde ortak çocukların her biri yararına aylık 400,00'er TL tedbir nafakası, 750,00'şer TL iştirak nafakası, kadının, düzenli ve sürekli gelir getiren işi olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından tarafların ekonomik ve sosyal durumları da birlikte değerlendirilerek kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakası, 600,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, kadının boşanmakla en azından eşinin maddî desteğini yitireceği, hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 30.000,00 TL maddî tazminat, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile kusur durumu bir arada değerlendirildiğinde az olduğu belirtilerek tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak asıl boşanma davasının kabulü ile karşı boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu bir arada değerlendirildiğinde hükmedilen tazminatların ve nafakaların hatalı olduğu, ortak çocuk ...'nın ... olmasına rağmen yararına iştirak nafakası takdir edilmesinin hatalı olduğu belirtilerek her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından her ne kadar ortak çocuk ... yararına iştirak nafakasına hükmedilmişse de ortak çocuğun karar tarihi itibariyle ... olduğu ve ortak çocuk ... yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarlarının az olduğu, asıl davada yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası ile ilgili artış talebi olmasına rağmen bu hususta karar verilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, davacı-karşı davalı kadın vekilinin tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarları, nafaka arttırım talebi yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekilinin ise ortak çocuk ... yararına hükmedilen iştirak nafakası yönünden istinaf itirazlarının kabulü ile kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata, yine kadın yararına kesinleşmeden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, yoksulluk nafakasının kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında arttırılmasına, ortak çocuk ... yararına talep edilen iştirak nafakasının reddine, ortak çocuk Gökay yararına hükmedilen iştirak nafakasının kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında arttırılmasına, taraf vekillerinin sair yönlere ilişkin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle birlikte her iki dava ve fer'îleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı, maddî tazminat. manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.