"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddi karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından davalının zina olayının 2020 Temmuz ayında öğrenilmesi üzerine davalı erkeğin eşyalarını toplayıp evi terk ettiğini, daha sonra ise 2021 Mart ayında müvekkilini arayarak "ben yokum, benden bu kadar, Allah işini gücünü rast getirsin" dediği, bu görüşmeden sonra tekrar görüşmediklerini, davalının eşini aldattığı ...'nin eşini ve çocuklarını bırakıp davalı ... ... ile birlikte yaşamak amacıyla ayrıldığının ve 2021 yılı Mart ayından itibaren davalı ile ...'nin karı-koca hayatı yaşadıklarının öğrenildiğini, davalı erkeğin zina eyleminin devam ettiğini ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla, öncelikle davalı erkeğin zinası sebebiyle, aksi halde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'nun velâyetinin davacı müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı 1.000,00 TL iştirak nafakasına ve müvekkili yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin, ... isimli kadınla davacı eşini aldattığının ispatlandığı ve davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kadının kusursuz olduğu, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan, çalışmayan ve geliri olmayan, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları, hakkaniyet ilkesi, evlilik birliğinin uzun süreli olması, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığı göz önünde bulundurularak maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası takdirinin gerektiği gerekçesi ile, davacı kadının zina sebebine dayalı davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuğu ...'nun velâyetinin çocuğun yaşı, halen anne yanında yaşıyor oluşu, uzman raporu ve üstün yararı gereğince anneye verilmesine, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... yararına 10.11.2021 tarihinde hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının 13.04.2022 karar tarihi itibariyle aylık 600,00 TL'ye çıkarılmasına, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak her ay davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 18 yaşından büyük olan ... çocuk ... için talep edilen iştirak nafakasının şartları oluşmadığından reddine, davacı kadın yararına 10.11.2021 tarihinde hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının 13.04.2022 karar tarihi itibariyle akylık 600,00 TL'ye çıkarılmasına, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak her ay davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; müvekkilinin eşini aldattığına ilişkin somut delilin bulunmadığını, zina nedeniyle boşanma kararını kabul etmediklerini, ortak çocuk ...'nun velâyetinin kendisi dinlenilmeden davacı anneye verildiğini, iştirak ve yoksulluk nafakasına karar verilmesinin hakkaniyete aykırı ve miktarlarının yüksek olduğunu, aylık çocuk ile müvekkili arasında karar verillen kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu ve yatılı olarak babasının yanında kalmasına karar verilmesi gerektiğini, maddî zarara ilişkin inceleme yapılmadığını beyanla, zina sebebiyle davanın kabulü, boşanma, kusur belirlemesi, velâyet düzenlenmesi, kişisel ilişki, maddî tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası ile nafakaların miktarı yönlerinden mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine,
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili: Müvekkilinin eşini aldattığına ilişkin somut delilin bulunmadığını, zina nedeniyle boşanma kararını kabul etmediklerini, ortak çocuk ...'nun velâyetinin kendisi dinlenilmeden davacı anneye verildiğini, iştirak ve yoksulluk nafakasına karar verilmesinin hakkaniyete aykırı ve miktarlarının yüksek olduğunu, ortak çocuk ile müvekkili arasında karar verillen kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu ve yatılı olarak babasının yanında kalmasına karar verilmesi gerektiğini, maddî zarara ilişkin inceleme yapılmadığını beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; zina sebebiyle davanın kabulü, boşanma, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, kişisel ilişki, maddî tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası ile nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında davalı erkek yönünden zina eyleminin gerçekleşip gerçekleşmediği, davanın kabulü, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî tazminat verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarı ile velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi 6 ıncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 323 üncü maddesi, 327 nci, 328 inci 326 ncı maddesi, 330 uncu ve 336 ıncı maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesinin ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri
.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.