Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10841 E. 2023/2484 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve erkeğin zina nedeniyle açtığı boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan kusur belirlemesinin ve bu belirlemeye dayanılarak kadının tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu, erkeğin daha ağır kusurlu olduğunun gözetilerek bozma kararı verilmiş, erkeğin diğer temyiz itirazları ve kadının iştirak nafakası miktarına ilişkin temyiz itirazı reddedilerek kararın bu kısımları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/522 E., 2022/1748 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/676 E., 2020/331 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı kadın vekili dava ve dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı erkeğin başka bir kadınla yaşamak sureti ile zina yaptığını, müvekkilini istemediğini söylediğini, evlilikten sonra başka bir kadınla yaşamaya devam ettiğini, müvekkilini bir hizmetçi olarak kullandığını, zina yaptığı kadına sevgi sözcükleri söylerken müvekkiline küfür ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, eziyet ettiğini, aşağıladığını, ailesi ile görüştürmediğini, birlik görevlerini yapmadığını, ekonomik şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 ... maddesi olmazsa 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocuklar için aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 75.000,00 TL maddî, 125.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini, kadının olayları çarpıttığını müvekkilinin başka bir kadınla ilişkisi olmadığını, kadının müvekkilini aldattığını, hakaret ettiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklarının velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeği aldattığı ve hakaret ettiğinin sabit olduğu, erkeğin de önceki eşi ile birlikte kaldığının sabit görülmesiyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak zina eyleminde bulunduğu, hakaret ettiği ve şiddet uyguladığının sabit görüldüğü, evlilik birliğinde gelinen noktaya tarafların eşit kusurlu davranışları ile ulaşıldığı fiilen biten evliliğin devamına imkan kalmadığı, tarafların tazminat taleplerinin eşit kusurlu bulunmaları nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, kadının yoksulluk nafakası talebinin başka bir şahısla evliymiş gibi yaşaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerketiği, ortak çocuğun velâyetinin annesiyle yaşıyor olması ve yaşı, sosyal inceleme raporu da gözetilerek davacı anneye verilmesi, ortak çocuk yararına kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 300,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile velâyeten davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 ... maddesi uyarınca boşanmalarına, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadının yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, ara karar ile kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir, çocuk için aylık 200,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşini aldatmadığını, erkeğin başka bir kadınla yaşamak sureti ile zinasının sabit olduğunu, iki eşli yaşadığını, erkeğin tanıklarının yanlı beyanda bulunduğunu, ortak çocuklardan Zümrüt ve Derviş'in husumeti nedeni ile müvekkili aleyhine beyanda bulunduklarını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, erkeğin tamamıyla kusurlu olduğunu, müvekkilinin hakaret etmediğini belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakasının miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; zina iddiasının zamanaşımına uğradığını, kadının müvekkiline hakaret ettiğini, sadakatsiz olduğunu, zina davasının reddedilmesi gerektiğini, kadının davasının kabulü koşullarının oluşmadığını, gerekçede kadının zina yaptığının kabul edilmesine rağmen 4721 sayılı Kanun'un 161 ... maddesi kapsamında zina sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmemesinin hükümde çelişki yarattığını belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, müvekkilinin davasının zina sebebi ile kabul edilmemesi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde yer alan beyanlarını tekrarla Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirtilerek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakasının miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde yer alan beyanlarını tekrarla Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirtilerek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, müvekkilinin davasının zina sebebi ile kabul edilmemesi yönünden yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin zina nedenli davası bulunup bulunmadığı, kadının zina nedenli boşanma davasının erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasındaki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve iştirak nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 161 ... maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 182 ... maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı karşı davacı erkek, davacı karşı davalı kadına nazaran daha ağır kusurludur. Bu husus gözetilmeden yanılgılı kusur belirlemesi ve değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü ... olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

3.4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyebileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevî tazminat isteyebileceği öngörülmüştür. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, erkeğin kusurlu eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 ... ve 51 ... maddelerinde düzenlenen "hakkaniyet kuralları" da dikkate alınarak davacı karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması ... görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadının reddedilen tazminat talepleri yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönlerinden davacı karşı davalı kadın yararına BOZULMASINA,

3. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı karşı davacı erkeğin tüm, davacı karşı davalı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Ali'ye yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde Hatice'ye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.