Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10861 E. 2023/987 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen boşanma ve tedbir nafakası davasında, açılmış bir başka boşanma davası ile dosyanın birleştirilmesi gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki mahkemelerde açılmış ve birbiriyle bağlantılı olan boşanma davalarının, kusur belirleme ve fer'i konularda sağlıklı bir hüküm kurulabilmesi için birleştirilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma ve tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddi ile birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı- davacı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.10.2022 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı-davalı erkek vekili Av. ... Aşçı geldi. Karşı taraf ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için belirlenen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek vekili dava ve birleşen davaya karşı sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2015 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, kadının, hakaret ve tehdit ettiğini, aile içerisinde kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, erkeğin ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, baskıcı olduğunu ve büyü yaptırdığını, birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak tarafların boşanmalarına, birleşen davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, hakaret ve tehdit ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek davanın reddine, aksi kanaatin hasıl olması durumunda ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere kadın yararına 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, hakaret ve tehdit ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek davanın kabulü ile kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, ortak çocuk yararına 1.250,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin, kadının ve ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığı, birlikte yaşamaktan kaçındığı bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı, gerekçesiyle, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kısmen kabulüne, boşanma davası açılmakla ayrı yaşama hakkı kazanan, sürekli ve düzenli geliri olmayan kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesine dayanarak asıl davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında kadın ve ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadının davasının reddi gerektiği belirtilerek her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesine ve asıl davanın reddine karar verilmesine bir itirazları olmadığı, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirildiğinde hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının az olduğu belirtilerek tedbir nafakası miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak az olduğu gerekçesiyle davalı-davacı kadın vekilinin istinaf itirazının kabulü ile kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, ortak çocuk yararına aylık 1.250,00 TL tedbir nafakasına, davacı-davalı erkek vekilinin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu gerekçesiyle, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle asıl davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu ve kadın aleyhine ... 3. Aile Mahkemesi'nin 2022/414 Esas sayılı dosyası ile zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açıldığı, her iki davanın da birlikte görülmesi ve bu kapsamda birleştirme kararı verilmesi gerektiği belirtilerek her iki dava ve ferî'leri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma ve tedbir nafakası davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı, tedbir nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ... bu dava dosyası ile ... 3. Aile Mahkemesinin 2022/414 Esas sayılı dava dosyasının birleştirilmesine karar verilmesinin gerekli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 166 ıncı 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 161 inci maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 197 inci maddesi

3.Değerlendirme

Davacı-davalı erkek 10.03.2020 tarihinde ... 3. Aile Mahkemesi'nin incelediği dosyası ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebe dayalı boşanma davası açmış olup davalı-davacı kadın ise 09.01.2020 tarihinde tedbir nafakası istemine dayalı dava açmıştır. İlk Derece Mahkemesince; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine, kadının bağımsız tedbir nafakası davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı; davacı- davalı erkek vekili tarafından her iki dava ve fer'îleri yönünden, davalı-davacı kadın vekili tarafından ise tedbir nafakası miktarları yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; birleşen tedbir nafakası davasında kadın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davacı-davalı erkek vekilinin ise istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararı; davacı- davalı erkek vekili tarafından, her iki dava ve fer'îleri yönünden temyiz edilmiştir. Tarafların boşanma davasına ilişkin yargılama devam ederken, davacı-davalı erkek; tarafından ... 3. Aile Mahkemesinin 2022/414 Esas sayılı dosyası ile zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmış ve davasının eldeki dava ile birleştirilmesini talep etmiştir. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer'î konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, 4721 sayılı Kanun'daki düzenlemelere (Aynı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi) aykırı düşer. Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur belirlemesine ilişkin olduğu, 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına dayanan ... bu boşanma davasında, İlk Derece Mahkemesinin kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından her iki dava ve fer'îleri yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmekle; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulanan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velâyet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre eldeki boşanma davası ile erkek tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilip davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Duruşma için takdir olunan 8.400 TL vekâlet ücretinin Hava'dan alınıp ...'a verilmesine.

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacı- davalı erkeğe iadesine,

13.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.