Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10862 E. 2023/114 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında davalı erkeğe yapılan tebligatların usulsüzlüğü ve davalı vekilinin yetkisizliği nedeniyle verilen boşanma kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğe, davacı kadının aynı zamanda kendi mernis adresi olan adrese yapılan tebligatların usulsüz olduğu, ayrıca davalı vekilinin özel vekâletname sunmadığı için davayı takip yetkisinin bulunmadığı ve usulüne uygun bir istinaf dilekçesinin de olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; uzun süredir davalı eşin sorumsuz davrandığını, müvekkile fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaretler ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, kadın lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata ve nafakaya karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğin cevap dilekçesi sunmamış olduğu anlaşılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın lehine nafaka ve tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin boşanma olayında herhangi bir kusuru olmamasına karşın yanlış kusur değerlendirmesi ve müvekkilinin sosyal ve ekonomik durumunu gözetmeksizin fahiş miktarlarda maddî ve manevî tazminata hükmetmiş olmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin tanıklarının dinlenmeden boşanma olayına kimin kusuruyla sebep olduğu hususunun aydınlatılmadan yanlış kusur değerlendirmesi ile karar verdiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, itirazları doğrultusunda yeniden yargılama yapılarak davanın yalnız boşanma yönünden kabulü ile diğer hususlar yönünden reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, paranın alım gücü, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince takdir edilen tazminat ve nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından usul ve yasaya uygun olan hükme karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tebligatların usulsüz yapıldığını, savunma hakkının kısıtlandığını belirterek kararı kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz etmiştir.

2.Dairemizin 06.06.2022 tarih, 2022/3762 Esas ve 2022/5364 Karar sayılı kararıyla davalı erkek vekilinin dosya içerisinde bulunan vekâletnamesinin genel vekâletname olduğu, davayı açma ve açılmış olan davayı takip etme yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine iadesine karar verilmiş ise de davalı erkek tarafından özel vekâletnamenin sunulmadığı, davalı erkeğin Bölge Adliye Mahkemesinin kararını bizzat temyiz ettiği, temyiz dilekçesinde özetle tebligatların usulsüz yapıldığını, davadan haberi olmadığını, savunma hakkının kısıtlandığını belirterek kararı kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz ettiği anlaşılmaktadır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, somut olayda açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün gerektirip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 27 nci, 122 nci, 140 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 10 uncu, 21 inci maddesi ve devamı hükümleri.

3. Değerlendirme

Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince davacı kadının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı olarak açtığı boşanma davasının kabulü ile kadın lehine nafaka ve tazminata karar verilmiş, davalı erkek ise bu aşamada kendisine vekil tayin etmiş ve kararın davalı erkeğin vekilince boşanma hükmü dışında istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmiş, kararın davalı erkek vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06.06.2022 tarih, 2022/3762 Esas ve 2022/5364 Karar sayılı kararıyla davalı erkek vekilinin dosya içerisinde bulunan vekâletnamesinin genel vekâletname olduğu, davayı açma ve açılmış olan davayı takip etme yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine iadesine karar verilmiştir. İade sonrası davalı vekili erkek tarafından özel vekâletname sunulmamış, davalı asile Bölge Adliye Mahkemesinin kararı tebliğ edilmiş, davalı asil sürede kararı tüm yönlerden temyiz etmiştir. Davalı erkeğe yapılan tüm tebligatlar kadının bildirdiği ve aynı zamanda davacı kadının yaşadığı ... mah., ... sok., no:... .../merkez adresine yapılmış, davalı erkeğe tebligat yapılan bu adres, aynı zamanda davacı kadının da mernis adresi olup, davacı kadın halen bu adreste oturduğu anlaşılmaktadır. Davacı kadın, davada hasım konumunda olduğundan, davalı erkeğe aynı zamanda davacı kadının mernis adresi olan adreste yapılan tebligatlar 7201 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesine göre usulsüzdür. Dairemizin iade kararına rağmen dosyaya özel vekâletnamenin sunulmadığından davalı erkek vekilinin açılmış olan davayı takip etme yetkisinin ortadan kalktığı, davalı asilin de vekil tarafından yapılan işlemlere onay verdiğine dair dosyada her hangi bir bilgi bulunmadığı da dikkate alındığında usulüne uygun istinaf dilekçesinden de bahsedilemeyecektir. Hal böyle olunca Bölge Adiye Mahkemesince yapılacak iş gerekçeli kararın davalı asıla usulüne uygun şekilde tebliği sağlanıp yasal istinaf süresi de beklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine iadesine karar vererek, istinaf edilmesi halinde sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararının bu sebeple bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.