"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/991 E., 2022/1311 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 24. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/110 E., 2022/206 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... mirasçıları kayyımı vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2005 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının ailesinin ve arkadaşlarının ortak konuta gelmesini istemediğini ve onlara kötü davrandığını, ekonomik, psikolojik, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, kadını ve ortak çocukları ortak konuttan kovduğunu, ortak çocuk ...'u tehdit ettiğini, sık sık ortak konutu terk ettiğini, kadının hastalığı ile ilgilenmediğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, nafakaların her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, sık sık ortak konutu terk ettiğini, aile içerisinde kalması gerekenleri herkese anlattığını, müsrif olduğunu, yatağını ayırdığını, maddî anlamda güven sarsıcı davranışta bulunduğunu, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, hakaret ettiğini, kadının ailesinin erkeğe hakaret ettiğini ve kadının bu duruma sessiz kaldığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin erkeğe verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiği, kadının hastalığı ile ilgilenmediği, kadına ve kadının annesine hakaretler ettiği, kadının ise sık sık ortak konutu terk ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların fiilen anne yanında kaldıkları, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine ve ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL iştirak nafakası, iştirak nafakasının karar kesinleşme tarihi esas alınarak gelecek yıllar için TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakasının ise karar kesinleşinceye kadar devamına, kadının düzenli ve sürekli geliri bulunmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının karar kesinleşme tarihi esas alınarak gelecek yıllar için TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının ise karar kesinleşinceye kadar devamına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminat, 15.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak şartları oluşmayan tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranışın ispatlanmadığı, karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının az olduğu belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kararın gerekçesiz olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, erkeğin tazminat taleplerinin reddi ile kadın yararına tazminata hükmedilmesinin isabetli olmadığı, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğu, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar İlk Derece Mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının az da olsa kusurlu davranışının bulunduğu belirtilmişse de dinlenen erkek tanıklarının beyanlarının, sebep ve saiki açıklanamayan izahlardan ibaret olduğu, erkeğin kusurlu davranışları dikkate alındığında kadının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla ortak konutu terk ettiğinin ispatlanamadığı ve bu vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, kadına yüklenecek başkaca bir kusurlu davranışın ise erkek tarafından ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen vakıalara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesinde ise bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince kadın ve ortak çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin ve hükmedilen nafaka miktarlarının isabetli olduğu, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararı dikkate alındığında isabetli olduğu, ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının ise tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, ortak çocukların ihtiyaçları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında az olduğu, kadın yararına yoksulluk nafakası şartlarının oluştuğu, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, kadın yararına maddî tazminat ve manevî tazminat şartları oluştuğu, ancak kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında tazminatların miktarlarının az olduğu, erkek yararına tazminat şartlarının kusur durumu dikkate alındığında oluşmadığı gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, karşı davanın reddine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 600,00 TL iştirak nafakası, iştirak nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına aylık 900,00 TL yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminat, davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve velâyet yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
3.Temyiz tarihinden sonra davacı-karşı davalı kadın 29.12.2022 tarihinde vefat etmiş, mirasçı olan ortak çocuklar kayyımı tarafından vekâletname sunulmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasında verilen boşanma hükmünün kesinleşip kesinleşmediği, davanın konusuz kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 27 inci maddesi, 190 ıncı maddesi, 297 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 181 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta nüfus kaydına göre, davacı-karşı davalı kadının boşanma kararı verilmesinden sonra, hüküm henüz kesinleşmeden 29.12.2022 tarihinde öldüğü ve evlilik birliğinin ölümle sona erdiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, ölen eşin mirasçılarının kusur tespiti yönünden davaya devam etme hakkı bulunmaktadır. Dosya kapsamında ise, davacı-karşı davalı kadın mirasçıları tarafından, sağ kalan eşin kusur tespiti yönünden davaya devam ettiklerinin bildirildiği görülmüştür. Bu hale göre, evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu husus gözetilerek, 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesi gereğince bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Sultan mirasçılarından ... ve Irmak ...'tan alınıp ..'e verilmesine,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınıp ... mirasçılarından ... ve ...'a verilmesine karar verildi.
Peşin harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.