Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10879 E. 2024/2769 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur oranı, maddi ve manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin hüküm altına alınıp alınmayacağı ve miktarının belirlenmesi uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Toptan yoksulluk nafakası miktarının, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşulları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenmesi gerektiği, bu hususlar dikkate alınmadan hüküm altına alınan miktarın az olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2034 E., 2022/1790 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/272 E., 2021/309 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olmadığını, erkeğin, birlik görevini ihmal ettiğini, erkek ve ailesi tarafından kadına ait ziynet eşyalarının alındığını, iade edilmediğini, ilgisiz olduğunu, ailesinin hakaret ettiğini, birlikte yaşamaktan kaçındığını, kadını babasının evine bıraktığını, iftira attığını, psikolojik şiddet uyguladığını, karşı davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminat, ziynet eşyalarının davalı erkek ve davalı erkeğin babası olan ...'den aynen iadesini, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda ise davalılardan müşterek ve müteselsilen bedelin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlik görevini ihmal ettiğini, cinsel, sosyal şiddet uyguladığını, çocuk istemediğini, birlikte yaşamaktan kaçındığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, ailesi ile birlikte kadının rızası hilafına yurt dışından uçakla Türkiye'ye getirip ailesine teslim ettikleri, kadının ise erkeğin yurt dışında yaşaması sebebiyle günah olduğunu düşünerek evi haricinde herhangi bir yerde yemek yemeyi kabul etmediği bu suretle eşi ile sosyal ortamlardan uzak durduğu, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirildiğinde, erkeğin öğrenci olduğu dikkate alınarak kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine, davalı eş aleyhine açılan ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, davalı ... aleyhine açılan ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının olmadığı, erkeğin ise tam kusurlu olduğu ve erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesinin ise usul ve kanuna aykırı olduğu, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, davalı ... aleyhine açılan davanın da kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, ziynet alacağı davası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinde, kusur belirlemesi uyarınca erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinde, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu dikkate alındığında kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kadının yaşı ve ihtiyaçları, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle; davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılmasına, kabul edilen yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakası, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi, evlilikte geçen süre, tarafların yaşları ve tekrardan evlenme ihtimallerinin olduğu dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının esastan reddine, ziynet alacağı davasının işbu dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, kadın yararına takdir edilen toptan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un "hakkaniyet ilkesi" ile ilgili 4 üncü maddesinin de dikkate alınarak daha uygun miktarda toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen toptan yoksulluk nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davacı-karşı davalı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınarak ...'e verilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.