"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2322 E., 2022/1639 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bergama 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2017/393 E., 2019/260 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların müşterek çocuklarının bulunmadığını, evliliklerinin 5 yılı geçtikten sonra çocuklarının olmaması üzerine müvekkilinin davalıya tedavi olmayı teklif ettiğini ancak davalının hiç bir şekilde tedavi olmayı kabul etmediğini, davalı kadının geçimsiz ve agresif olduğunu, huzursuzluk çıkardığını, evliliğin gerekliliklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin çoğu zaman evde yemek bulamadığını, bütün gün tv karşısında zaman geçirdiğini, müvekkiline saygı duymadığını, devamlı aşağıladığını ve hakaretlerde bulunduğundan iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davacı kadın vekili birleşen davada dava dilekçesinde özetle; davacı davalı erkeğin başka bir kadınla görüştüğünü, bu kadın ile mesajlaştığını, sürekli bağırıp çağırdığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, eve gelmediğini, zamanının tamamına yakınını dışarıda geçirdiğini, müvekkilinin kardeşlerinden sürekli borç para aldığını, evin fiziksel şartlarının çok kötü olduğunu ancak bununla da ilgilenmediğini, yatakları ayırdığını, müvekkilini kardeşinin evine bırakıp gittiğini, müvekkiline kendisini istemediği şeklinde mesajlar attığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evi ve eşi ile yeterince ilgilenmediği, davalı kadını kardeşleri ve komşularının evlerinde terk ederek gittiği, müşterek konutlarının fiziki şartları ve erzak ihtiyaçları ile hiç bir şekilde ilgilenmediği, eşine bir eşten beklenmeyecek mesajlar attığı, eşine karşı sorumsuz davrandığı, kadına isnat edilen kusurların ispatlanamadığı, tüm bu olaylar çerçevesinde dava konusu evlilik birliğinin davacı-karşı davalı erkeğin kusuruna dayalı olarak temelinden sarsıldığı, söz konusu evliliğin yürütülmesinin taraflar ve toplum bakımından korunmaya değer bir yarar kalmaması sebebiyle kusursuz olan davalı-karşı davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, meydana gelen olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin kusurlu oluşu, davalı-karşı davacı kadının kusursuz oluşu, geçimsizliğin boyutu, kusurun derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığı, tazminat ve nafaka isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, davacının beklenen menfaatlerinin zedelendiği göz önüne alınarak hakkaniyet ilkesi göz önüne alınarak maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile davacı davalı erkeğin davasının reddine, davalı davacı kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı davacı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 maddî, 15.000,00 manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, asıl
kusurlu tarafın kadın olduğunu, kadının müvekkilini kardeşlerine ezdirdiğini, baskı yaptığını ve huzursuzluk çıkardığını, müvekkili ile ilgilenmediğini, oturulan 28 yıllık köy evinin fiziki koşullarının boşanma sebebi oluşturmayacağını, müvekkilinin evine bakmadığı hususunun ... olmadığını, asıl davanın kabulüne birleşen davanın ise fer'îleri ile birlikte reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde yer alan beyanlarını tekrarla Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının her iki dava ve fer'îler yönünden bozulması talep edilmiştir.
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.