"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1973 E., 2022/2024 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ... vd.
DAVA TARİHİ : 17.02.2020 - 15.06.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/159 E., 2022/257 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne ve kadın yararına maddi ve manevî tazminata, karşı davanın reddine, her iki dava yönünden ayrı ayrı erkek aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, erkeğin davasının ve tazminat taleplerinin reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi, kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kusur belirlemesi, erkeğin davası, erkeğin davasındaki yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönlerinden kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kadının davasında aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden, davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından ise, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin davasında aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ile tazminat miktarları ve kendi davasındaki vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından ve Bölge Adliye Mahkemesince, kadın yararına hükmolunan tazminatların miktarı ve kadının davasındaki vekâlet ücretine ilişkin olarak kadın aleyhine hüküm kurulmadığından davacı-karşı davalı kadın vekilinin tazminat miktarlarına ve kendi davasındaki vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacı-karşı davalı kadın vekilinin reddedilen yönler dışındaki itirazları ile davalı-karşı davacı erkek vekilinin itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesi ile süresinde verdiği cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; davalı erkeğin evlilik birliği içinde ödemeleri müvekkiline yaptırdığını, ortak konutun kirasını ve ev faturalarını dahi müvekkiline ödettiğini, bu sebeple kavga dahi çıkarttığını, davalı erkeğin geliri ile ne yaptığının halen bilinmediğini, evlilik birliği boyunca sabaha kadar alkol aldığını, akşama kadar yattığını, aşırı alkolün etkisi ile huzursuzluk çıkarttığını, müvekkiline küfürler ettiğini, davalı erkeğin agresif yapıda bir insan olduğunu, toplum içinde bir çok kez müvekkilini küçük düşürdüğünü, müvekkilinin ailesine dahi bir çok kez küfürler ettiğini, evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, evde özensiz ve dağınık olduğunu, evi kirlettiğini, eşyaları dağıttığını, bir çok kez evde ayakkabıları ile gezdiğini, müvekkilinin patronuna dahi küfürler ettiğini, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğini sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesi ile ikinci cevap ve karşı davada cevaba cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların gerçek dışı olduğunu, evlilik birliği içinde sürekli alkol alan, kavga çıkartıp huzursuz bir ortam oluşturan kişinin davacı kadının bizzat kendisi olduğunu, davacı kadının müvekkilinin ailesini istemediğini, ortak konutta bir gün kahvaltı dahi hazırlamadığını, yemek yapmadığını, temizlik yapmadığını, evlilik birliğinin üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, eşyalara zarar verdiğini, müvekkilinin ailesini istemediğini, evin giderlerine karışmadığını, müvekiline bağırdığını, müvekkiline ilgisiz olduğunu, son olarak davacı kadının müvekkilini sürekli istemediğini beyan ederek evden kovduğunu, sürekli alkol aldığını, bilinçsizce hareket ettiğini, huzursuzluk çıkartığını, üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin evi kendisinin temizlediğini, çamaşırlarını dahi kendisinin yıkadığını, kadının müvekkilini sürekli rencide edip müvekkiline hakaret ettiğini, evin giderlerine katılmadığını iddia ederek ve savunarak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğini sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar yargılamanın devamı sırasında davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından, kadınının barışmak istediğine dair mesajlar attığı iddiasında bulunulmuş ise de söz konusu mesaj kayıtlarını sunması hususunda verilen süre içerisinde ilgili dökümlerin sunulmamış olması ve barışma girişiminde bulunmanın af kapsamında değerlendirilmemesi nedeniyle hükümde dikkate alınmadığı, netice olarak erkeğin; eşine hakaret ve aşağılayıcı söylemlerde bulunduğu, ortak konutun maddî giderlerini karşılamadığı, yoğun bir şekilde alkol kullandığı ve alkolün etkisiyle olumsuz davranışlarda bulunduğu, hakaret içerikli söylemlerde bulunduğu ve geç uyanarak çalışma yaşamına aktif katkıda bulunmadığı, kadının bilgisi dışında dükkandan para aldığı ve evi uyarılmasına rağmen dağınık kullandığı; kadının ise ispatlanmış her hangi bir kusurlu davranışının bulunmadığı belirtilerek boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusursuz olduğu gerekçesiyle erkeğin karşı davasının ve tazminat taleplerinin reddine, kadının asıl davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, her iki dava yönünden ayrı ayrı erkek aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; müvekkiline yüklenen kusurların gerçekleşmediğini, kadının tanıklarının beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, beyanlarının hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, kadının kusurlarının gözetilmediğini, kadının tam kusurlu olduğunu, kadının açtığı dava ve tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkilinin karşı dava ve karşı davadaki tazminat taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, davacı-karşı davalı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek; kadının davasının kabulü, erkeğin davasının ve tazminat taleplerinin reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyada 25.02.2021 tarihli celsede dinlenen tanık ...'in "...Davacı, davalıya 'bütün eşyalarını al , ...'a git, bir daha ki görüşmemiz mahkemede olacak' dedi..." şeklindeki beyanı dikkate alındığında davacı - karşı davalı kadının davalı-karşı davacı erkeği evden kovduğu, kadının bu davranışı ile kusurlu olduğu, kadının başkaca kusurlu davranışının ispat edilemediği, İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe izafe edilen kusurların ise gerçekleştiği, evlilik birliğinin sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu belirtilerek erkeğin kusur belirlemesine ve reddedilen davasına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne; kusura ilişkin derecenin ve gerekçenin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin davasına ve erkeğin davasındaki yargılama giderleri ve vekâlet ücretine yönelik kısımlarının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına; erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin davası yönünden kadın aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmiş; erkeğin ağır kusurlu olması sebebiyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde, tarafların kusur durumu gözetildiğinde kadının davasının kabulünde, kadın lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmolunmasında, kadın yararına maddi ve manevî tazminat verilmesinde ve miktarında isabetsizlik görülmediği belirtilerek erkeğin sair istinaf talepleri esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; müvekkilinin kusursuz olduğunu, müvekkiline kusur yüklenmesinin ve erkeğin davasının kabul edilmesinin doğru olmadığını, erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulünün hatalı olduğunu, erkeğin davasında müvekkili aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkeğin davasındaki yargılama giderleri, tazminatların miktarı ile kendi davasındaki vekâlet ücreti yönünden bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi kararının hatalı olduğunu, kararın gerekçesiz olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi ve kadının davasındaki yargılama giderleri ile vekâlet ücreti yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; karşılıklı boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, karşılıklı davaların kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı-karşı davalı kadın vekilinin; tazminat miktarları ile kadının davasındaki vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. Tarafların diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.