Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10920 E. 2023/2298 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında davalı erkeğe yapılan tebligatın usule uygun olup olmadığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğe yapılan ilanen tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 29. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı şekilde gerçekleştirilmesi ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/104 E., 2022/1103 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çaldıran Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/246 E., 2021/231 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, 15 tane 22 ayar bilezik, 15 büyük tam altın, set halinde küpe ve altın , 3 tane 22 ayar altın yüzükten ibaret ziynet eşyasının müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın 22.09.2021 tarihli duruşmadaki beyanında yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile ziynet eşyası talebinden feragat ettiğini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ile davacı arasında uyuşmazlıklar olduğu, davalının uzunca bir süredir davacı ve müşterek çocukla birlikte yaşamadığı, mahkemece de kendisine ulaşılamadığı, davacı tanıklarınca davacının davalıya şiddet uyguladığı, davalının eşini arayıp sormadığının beyan edildiği, tarafların fiilen ayrılıklarından sonra bir daha bir araya gelmedikleri, artık evlilik birliğinin davalı erkeğin kusuru sebebiyle devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit görüldüğü, tarafların müşterek bir çocuklarının bulunduğu, müşterek çocuğun yaşı ve halihazırda anneyle yaşıyor oluşu göz önüne alındığında velâyetinin davacı anneye verilmesine karar verildiği, neticeten davalı erkeğin kusuru sebebiyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, velâyeti kendisine verilmeyen eş ile çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlenmesine hüküm kurulduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 100,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tarafların birbirinden nafaka ve tazminat talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; yeterli araştırma yapılmadan, resmi kurumlara müzekkere yazılmadan ilanen tebligat yapıldığını, bu kapsamda tebligatların usule aykırı olduğunu, taraflar arasında hiç bir sorun bulunmadığını, müvekkilinin kusurlu bir davranışının bulunmadığını, müvekkilinin eşine şiddet uygulamadığını, dava dilekçesinde ileri sürülmeyen olayların hükme esas alındığını, davacının iddialarını ispatlayamadığını, davanın reddi gerektiğini belirterek, hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirtilerek, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı erkeğe dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğinin usule uygun olup olmadığı, boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusur belirlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 27 ... maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 28 ... maddesi, 29 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğin adresinin tespit edilemediği gerekçesi ile dava dilekçesi ve aşamalardaki duruşma günleri ilanen tebliğ edilmiş ise de; İlk Derece Mahkemesince yeterli adres araştırması yapılmadığı gibi, 7201 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yer alan tebliğ olunacak evrakın ve ilan suretinin, herkesin kolayca görebileceği bir yere asılacağı şeklindeki emredici düzenlemeye riayet edilmeden ilanen tebligat işlemi yapıldığı anlaşılmıştır. Buna göre davalı erkeğe yapılan ilanen tebligat usule aykırı olup geçersizdir. O halde, Mahkemece öncelikle dava dilekçesinin davalı erkeğe usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının tamamlanması, ardından ön inceleme duruşmasına taraflar usulünce davet edilerek ön inceleme duruşmasının yapılması ve sonrasında taraflara tahkikata geçildiği bildirilerek, gösterildiği takdirde delillerin toplanması ve gerçekleşen sonuca göre bir karar vermek gerekirken, bu hususlara riayet edilmeksizin hüküm tesisi 6100 sayılı Kanun'un 27 ... maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

3.Bozma nedenine göre, yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.