Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10923 E. 2024/1364 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasına bağlı olarak açılan katılma alacağı davasında, davacı kadının evin edinilmesi ve iyileştirilmesine yaptığı katkının belirlenmesi ve alacağının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporları doğrultusunda davacı kadının katkısının belirlendiği ve ilk derece mahkemesince hükmedilen kısmi katılma alacağının isabetli olduğu gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2069 E., 2022/1985 K.

DAVA TARİHİ : 23.01.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/650 E., 2022/502 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümünün duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı adına edinilen müvekkilinin oturduğu ev ile aracın müvekkilinin altınlarının satılarak alındığını, müvekkilinin katkısı nedeniyle alacak hakkı olduğunu ileri sürerek mal rejiminin tasfiyesi ile, taşınmaz ve aracın edinilmesine ve iyileştirilmesine yapılan şimdilik belirli olmayan katkının (fazlaya ilişin haklar saklı kalmak kaydıyla) tasfiyenin sona ermesinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili 17.05.2022 tarihli dilekçesinde; dava dilekçesinin sonuç kısmında maddî bir hata/eksiklik ile, 100,00 TL dava değerinin çıkmadığını, 03.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin 205.000,00 TL katılma alacağı olduğunun tespit edildiğini belirterek; 205.000,00 TL alacağın tasfiyenin sona ermesinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının oturduğu evin müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. Dava, boşanma davasında birleşen dava olarak açılmış olup, boşanma dava dosyasından 27.11.2019 tarihli celsede ayrılmasına karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ayırma kararından önce boşanma dava dosyasındaki tanık anlatımları, bilirkişi raporları ve belgeler ışığında tarafların 03.07.2005 tarihinde evlendikleri, su aboneliğinin 2005 tarihinde alındığı, belediyenin tahsis tarihinin ise 2009 olduğu, binanın tamamının mal rejimi içerisinde yapılmadığı, abonelik tarihleri ve tanıklar beyanlarına göre bilirkişi raporunda taşınmazın birinci ve çatı katının evlilik birliği içinde yapıldığı kabulüne göre hesaplanan davacının 90.000,00 TL katılma alacağı olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 90.000,00 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kanuni karinenin aksine karar verildiğini, 16.11.2000 tarihindeki tek bir abonelikten davacının hakkının ziyan olduğunu, ilgili taşınmaza evlendikten sonra 2 adet daha su aboneliği alındığını, davalı adına tahsisin 26.01.2009 tarihinde yapıldığını, davanın kısmen kabul edilmesinin hem hukuka hem de hakkaniyete aykırı olduğunu, takdir edilen ücretin günümüz şartlarından düşük kaldığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazı müvekkilinin evlenmeden önce edindiğini, kişisel malı olduğunu, evlenmeden önce taşınmazı yaptırdığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları göz önüne alınarak gerekli kayıtlarının celp edildiği, tanıkların dinlendiği, taşınmaz üzerinde teknik bilirkişiler vasıtası ile keşif yapıldığı, taşınmazın sürüm değerine ilişkin rapor alındığı, alınan 03.03.2022 tarihli bilirkişi raporunun üç numaralı bendinde belirtilen tespitler doğrultusunda kararda gösterilen gerekçeler ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı; hükmedilen alacağa karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesinin doğru olmadığı, ancak bu hususun davalı tarafçından istinaf sebebi yapılmadığından yapılan yanlışlığa değinilmekle yetinildiği, dava tarihinin 23.01.2019 tarihi olduğu halde gerekçeli kararda dava tarihinin 27.12.2018 olarak gösterilmesi doğru değil ise de, söz konusu durumun maddîhata kapsamında olup mahallinde düzeltilmesi mümkün olduğundan gerekçesiyle; başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kanuni karinenin aksine karar verildiğini, 16.11.2000 tarihindeki tek bir abonelikten davacının hakkının ziyan olduğunu, ilgili taşınmaza evlendikten sonra 2 adet daha su aboneliği alındığını, davalı adına tahsisin 26.01.2009 tarihinde yapıldığını, davanın kısmen kabul edilmesinin hem hukuka hem de hakkaniyete aykırı olduğunu, takdir edilen ücretin günümüz şartlarından düşük kaldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kişisel mal savunması ve ispatı, edinilmiş mal oranı noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 228 nci maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.