Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10943 E. 2023/1552 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından; kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmamıştır. Davacı kadın tarafından ise sadece miktarlar yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davalının, İlk Derece Mahkemesi’nin kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka ödenmesine dair gerekçesi yönünden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalının kusur belirlemesi, kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesine yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davalı erkek vekilinin reddedilen yön dışında gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, evlilik boyunca kardeşleriyle yakın ilişki içinde olup kadına ikinci sınıf insan muamelesi yaptığını, sürekli darp ettiğini, hakaret ettiğini, defalarca evden kovduğunu, çocuklarına şiddet uyguladığını, pek çok kez aldattığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının son zamanlarda psikolojisinin bozulduğunu, agresif tavırlar sergilemeye başladığını, paranoyakça kıskanmaya başladığını, bu sebepsiz kıskançlıkların evde sorunları ve tartışmaları başlattığını, davacının hakaret ettiğini, yaklaşık 6 ay önce davacının müşterek 5 çocuğu erkeğin yanında bırakarak evi terk ettiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin görevlerini yerine getirmediği, kadına şiddet uyguladığı tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına,velâyetin anneye verilmesine çocuk yararına ayrı ayrı aylık 250,00TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 12.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen kusurlara göre kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka ile çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece belirlenen kusurlara göre kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet kuralları dikkate alındığında az olduğu, ortak çocuklardan ...’in ... olduğu tarihin dikkate alınarak iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği, diğer çocuk yararına hükmedilen nafaka ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle müşterek çocuk ... yararına ... olduğu 29.05.2022 tarihine kadar aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, müşterek çocuk Melih Can yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadın vekilinin diğer istinaf taleplerinin 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin belirlediği kusurların hatalı olduğu, kadının tam kusurlu olduğu, kusurlu eş yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmeyeceği, belirlenen tazminat miktarlarının fahiş olduğu, nafakaların artırılmasının doğru olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kadın ve çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarları ile kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 nci maddesi, 182 inci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu ve 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 352 inci madde, 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkek vekilinin kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka şartlarına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.