"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 17. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davacı erkek tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle evliliğin ölümle son bulması nedeniyle boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek bir kusurunun ispatlanmadığının tespitine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek mirasçıları kayyımı tarafından temyiz edilmiş, ayrıca kayyım temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 334 üncü ve 340 ıncı maddelerinde düzenlenmiş olup, 6100 sayılı Kanun’un 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay’a da yapılabilir ve 6100 sayılı Kanun’un 337 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca da duruşma yapmaksızın talep hakkında karar verilebilir. Erkek mirasçıları Kayyımının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir
Bölge Adliye Mahkemesi kararı erkek miraçıları Kayyım’ı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının şiddet eğilimli ve aşırı agresif olduğunu, önceki evliliğinden olan çocuklarının yanlarında kaldığını, bunun dışında annesi ve kardeşlerinin de yanlarında kaldığını, aşırı küfür ve hakaret ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı kadına bizzat 03.04.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup kadın tarafından süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen davacı erkek tanığının beyanının bir kısmının 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinde yer alan evlilik birliğinin temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, bir kısmının ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak, görgüye dayalı olmayan izahlardan ibaret olduğu, yine her ne kadar bu tanık davalının davacıya fiziksel olarak şiddet uyguladığını, bu sebeple davalının yüzünde çizikler olduğunu, üstü başının yırtılmış olduğunu beyan etmiş ise de, bu beyanların dava dilekçesinde dayanılmayan vakıaların hükme esas alınamayacağı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusurlarının ispatlandığını, tanık beyanlarının açık olduğunu, dava dilekçesinde kadının aşırı agresif ve şiddet eğilimli davranışları olduğunu beyan etmelerine karşın mahkemece şiddete dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İstinaf aşamasında davacının 07.04.2020 tarihinde vefat ettiği, erkek mirasçıların 4721 sayılı Kanun’un 181 inci maddesi gereğince davaya kusur tespiti yönünden devam edip etmeyeceklerinin tespiti için duruşma açıldığı, tarafların ... olmayan müşterek çocukları ... ve ... için Av. ...’in kayyım olarak atandığı, kayyımın çocukların yararı nedeniyle davaya kusur tespiti yönünden devam ettikleri diğer mirasçılardan ...'in ve ... meşruhatlı tebligata rağmen duruşmaya katılmadığı, beyanda bulunmadığı, evlilik dışı doğan ve tanıma yoluyla erkeğin nüfusuna kaydedilen, yasa gereğince velâyeti annede bulunan mirasçı küçük ...'ın annesi ...’nın kusur tespitinin takdirini heyete bıraktığı, kusur yönünden inceleme yapıldığı, görgüye dayalı olmayan tanık anlatımları ve dava dilekçesinde yer almayan fiziksel şiddet vakıalarının hükme esas alınmamasının usul ve yasaya uygun olduğunu, evlilik birliğinin ölümle sona erdiği, dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açacak şekilde kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle evlilik ölümle son bulduğundan boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek bir kusurunun ispatlanmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek mirasçılarından ... ve ... kayyımı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; çocuklarla sağ kalan eşin menfaatlerinin çatıştığını, sağ kalan eşin kusurunun olduğunun tespitinin gerekli olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında taraflardan birinin yargılama sırasında vefat etmesi üzerine sağ kalan eşi boşanmaya sebebiyet verecek bir kusurunun ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 181 inci maddenin ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 352 inci maddesi, 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek mirasçıları kayyımı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.