"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2282 E., 2022/1550 K.
HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/120 E., 2019/688 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davalının evlilik birliği görevlerini yerine getirmediğini, evine ve çocuklarına özen göstermediğini, sadakat yükümlülüğüne uymadığını, kendisini zor duruma düşüren hareketleri ile küçümser tavırları olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadına dava dilekçesi 02.06.0218 tarihinde tebliğ edilmiş, 06.11.2018 tarihinde verdiği dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu ve kabul etmediğini, çalışmadığını ve erkeğin maddi yardımda da bulunmadığını beyanla, aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 14.02.1977 tarihinde evlendikleri, ortak 3 çocuklarının olduğu, tarafların anlaşamadıkları, yıllardır aynı evde küs olarak yaşadıkları, birbiri ile konuşmadıkları, kadının evin temizliği, yemeği gibi sorumluluklarını yerine getirmediği, asabi bir yapısının olduğu, taraflar arasında yaşanan tartışmalarda kadının, erkeğe "şerefsiz" diyerek hakaret ettiği, "dostuma verdim, erkek arkadaşıma götürdüm" şeklinde alaycı, aşağılayıcı sözler söylediği, kadının tam kusurlu olduğu ve evlilik birliğinin tekrar kurulmasının mümkün görülmediği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi için davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, boşanma kararına itiraz etmediklerini, müvekkilinin kleptomani sağlık sorununun tedavi edilebilir bir rahatsızlık olduğunu, kusur olarak değerlendirilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, çalışmayan ve geliri olmayan müvekkili lehine yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiğini beyanla, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükme esas alınarak davalı kadına yüklenilen kusurların somut görgüye dayalı, tutarlı tanık anlatımları ve toplanılan delillerle kanıtlandığı ve kusur belirlemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağı, boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olan davalı kadın lehine yoksulluk nafakası koşulları oluşmadığı gibi davalı kadının süresinde usulüne uygun yoksulluk nafakası talebininde bulunmadığı, buna göre Mahkemece bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, müvekkilinin kleptomani sağlık sorununun tedavi edilebilir bir rahatsızlık olduğunu, kusur olarak değerlendirilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, çalışmayan ve geliri olmayan müvekkili lehine yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerektiğini beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davalı kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.