"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1289 E., 2022/2225 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/316 E., 2021/150 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların ortak çocuğun doğumundan sonra erkeğin istememesi nedeniyle cinsel birliktelik kurmadıklarını, erkeğin bu durumu düzeltmek için çabasının olmadığını, 2016 yılında psikiyatri doktoruna gittiğini, tedaviden kaçındığını, sorulduğunda seninle yatmayarak sana psikolojik baskı uyguluyorum, seni bu şekilde cezalandırıyorum dediğini, erkeğin boşanmak istemediğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 750,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak gösterilen hususların asılsız olduğunu, kadının emzirme döneminde cinsel soğukluk yaşadığını, bel altı vuruşlarla bu konuları kurcalayarak açmış olduğu boşanma davalarından taleplerini karşılayacak şekilde istediği sonuçlar çıkartmaya çalıştığını iddia ederek davanın reddi ile ortak çocuğun velâyetinin tedbiren müvekkile verilmesine ve erkek yararına 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin yatağını ayırdığı, davacı kadınla cinsel ilişkiye girmekten kaçındığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının çalıştığı boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği değerlendirilerek yoksulluk nafakasının reddi gerektiği, boşanmakla eşinin maddi desteğini kaybeden ve kişilik hakları ihlal edilen kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, 13.000,00 TL maddî ve 12.000,00 manevî tazminata ve erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek hükmün tamamının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, tarafların farklı odalarda uyuduğunun tanıklarca görülmüş olmasının değerlendirilmeye açık bir durum olduğunu, kadının dönemsel olarak ayrılma isteklerinde bulunması nedeniyle evlilik terapisi için bir uzmana dahi gittiğini, bu süreçte tarafların cinsel sorunun olduğuna ilişkin bir teşhis, tespit veya bununla ilgili herhangi bir önerisi de bulunmadığını, alınan raporlarda erkeğin cinsel ilişkiye engel teşkil edecek psikopatolojik araz saptanmadığının yine aynı tarihte yapılan genital muayenesinde kişinin cinsel iktidar kapasitesine sahip olduğunun mütalaa edildiğini, iddiaların asılsız ve kötü niyetli olduğunu, davacı annenin çocuğunu emzirme döneminde yaşadığı cinsel soğukluğu sanki erkek kendisine yaklaşmıyor veya aralarında hiç cinsel birliktelik yaşanmıyor gibi anlattığını belirterek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin çocuğun ... yararına uygun olup olmadığı, kadın yararına nafaka ve maddî- manevî tazminata, çocuk yararına nafakaya hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 ..., 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 ..., 330 uncu ve 336 ncı maddeleri 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci, 51 ..., 52 nci ve 58 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.