Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10972 E. 2023/2086 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki delillerin ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarının değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1467 E., 2022/2141 K.

DAVA TARİHİ : 22.04.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/222 E., 2021/324 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı kadının ortak ev ve müvekkili ile ilgilenmediğini, evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmediğini, yemek ve temizlik gibi işleri yapmadığını, müvekkilini eşi olarak görmediğini, davalı kadının evlilik süresince haftanın üç, dört günü sabah erkenden evden çıktığını, akşam geç saatlere kadar eve gelmediğini, müvekkili adına olan bir ev ve bir arsanın kendi üzerine geçirilmesini istediğini, taraflar arasında çıkan tartışma sonrası müvekkiline hakaret ederek "ölmedin gittin, sen gebermezsin, arabanın altında kal, evini başın ayıkacağım" sözleri ile evi terk ettiğini, facebook sayfasında ise müvekkili ile olan fotoğrafı kaldırıp önceki eşi ile olan fotoğrafları paylaştığını, müvekkiline karşı açtığı tedbir nafakası davasının ise reddedildiğini, tarafların davalı kadının evi terk ettiği tarihten itibaren ayrı yaşadıklarını, davalı kadının beyanlarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla, tarafların boşanmalarına ve müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili davaya cevap ve cevaba cevap dilekçesinde; davacı erkeğin iddialarının soyut ve dayanaksız olduğunu, kabul etmediklerini, davacı erkeğin ve önceki evliliğinden olma çocuklarının müvekkiline hakaret ve küfür ettiğini, ... düşürücü ve ... kırıcı davranışta bulunduğunu, davacı erkeğin ev ve eşiyle ilgilenmediğini, bir çok konuda tartışma çıkarıp huzuru bozduğunu, müvekkilinin yaptığı hiç bir şeyden memnun olmadığını, Ramazan Bayramı dolayısıyla müvekkilinin kız kardeşine bayramlaşmaya gittiklerini, ancak davacı eşin huzursuzluk çıktığını, müvekkilinin davacı erkeğin arabasını kullanırken kaza yaptığında "arabamı mahvettin, sen beni öldürmek istiyorsun" şeklinde sözlerle suçlamalarda bulunduğunu, müvekkilinin ablasının eşinin vefat ettiğini, bu sebeple müvekkilinin iki gün ablasının yanında kaldığını ve bir hafta boyunca cenaze işlemleri ve cenazeye gelen misafirlerle ilgilenmek, ablasına destek olmak için ablasının evine gidip geldiğini, bu sebepten dolayı davacı erkeğin tüm çocuklarını yanına çağırdığını ve müvekkilini şikayet etmeye başladığını, tarafların 08.02.2018 tarihinden itibaren ayrı yaşamaya başladıklarını, müvekkilinin elinden müşterek hanenin anahtarlarını aldıklarını ve evden kovduklarını beyanla, tarafların boşanmalarına, davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 15.05.2017 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden çocuklarının olmadığı, taraflar arasında Denizli 2. Aile Mahkemesinin 2018/213 Esas, 2018/848 Karar sayılı ilamı ile görülen önlem nafakası davası olduğu, davanın, iş bu dava davalısı kadın tarafından açıldığı, mahkemenin oluş ve kabulüne göre, kadının yaşanan son tartışmada evden ayrıldığı ve giderken eşine beddua ettiği, bu nedenle de açılmış olan önlem nafakası davasının reddedildiği, tarafların o tarihten bu yana bir araya gelmedikleri, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğu, davacı erkeğe atfı kabil kusurun bulunmadığı, davalı kadının tam kusurlu olması ve maaşının bulunması nedenleriyle tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin yerinde olmadığı, boşanmaya neden olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen veya azından eşinin desteğinden yoksun kalan davacı erkeğin, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü dikkate alınarak maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile, davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı erkek yararına 7.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminata, davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; boşanma hükmüne itiraz etmediklerini, Mahkemece dosya kapsamında ki delillerinin değerlendirilmediğini ve tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, davacı erkeğin ev ve müvekkili ile ilgilenmediğini, devamlı tartışma ve huzursuzluk çıkardığını, çocuklarının babalarına karşı mirasa ortak getirdin şeklinde sözler söylediklerini ve müvekkilini istemediklerini, müvekkilinin bütün eşyaları toplanmak suretiyle evden kovulduğunu ve bir kusurunun bulunmadığını beyanla, kusur belirlemesi, davacı erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları, reddedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; Mahkemece dosya kapsamında ki delillerinin değerlendirilmediğini ve tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, davacı erkeğin ev ve müvekkili ile ilgilenmediğini ve devamlı tartışma ve huzursuzluk çıkardığını, çocuklarının babalarına karşı mirasa ortak getirdin şeklinde sözler söylediklerini ve müvekkilini istemediklerini, müvekkilinin bütün eşyaları toplanmak suretiyle evden kovulduğunu ve bir kusurunun bulunmadığını beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, davacı erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları, reddedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatın şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.