"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin bulunmadığı gerekçesiyle, eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiş; davacı erkek vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının evlilik öncesinde evli bir erkekle birlikteliği olduğunu gizlediğini, normal yollarla cinsellik istemeyip ters ilişki talep ettiğini, evlilik öncesinde birçok kişi ile ters ilişkiye girdiğinin öğrenildiğini, sürekli olarak evlendiğime pişmanım, bırakır giderim, evi vermezsen bırakırım dediğini, kadının ailesinin evi terk etmesini istediğini, kadının açtığı davada ayrılık kararı verildiğini ancak kararın tebliğe çıkarılmadığını ileri sürerek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve erkek lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; ayrılık kararının kesinleşmediğini, sürenin işlemeye başlamadığını ve bu nedenle erkeğin dava açamayacağını, kadının evlilik dışı ilişkisinin olmadığını, daha evvelinde resmi evlilik yaptığını, erkeğin ayrılık kararı verilen davada böyle bir iddiası bulunmazken ve o davada boşanmak istemezken işbu davada kadına iftira attığını, ters ilişkinin erkeğin talebi olduğunu ve kadın tarafından reddedildiğini, yine ayrılık kararı verilen davada böyle bir iddiasının olmadığını, fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ve hakaret ettiğini, yalan söylediğini ve verdiği sözlerini tutmadığını ileri sürerek; davanın reddine, tarafların boşanmaları halinde de kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 14.05.2019 tarih ve 2017/391 Esas, 2019/407 Karar sayılı kararı ile; kararın gerekçesine yer verilmeyerek davanın reddine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesi hakimi ve zabıt kâtibi tarafından imzalanan 09.07.2019 tarihli tutanakta gerekçeli kararın gerekçesinin kaydedilmesi sırasında UYAP sisteminde oluşan bir hata nedeniyle kararın gerekçesinin kaydedilmeden onaylandığı ve bu nedenle gerekçeli kararın ek karar ekranından yeniden kaydedilerek onaylanmış olduğu belirtilmiş ve 09.07.2019 tarihinde UYAP ekranından yeniden ek karar oluşturulmuştur.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.01.2021 tarih ve 2019/1826 Esas, 2021/53 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan erkeğin ağır, tartışmalarda eşine seninle evlendiğime pişmanım, evi bana vermezsen giderim diyen kadının az kusurlu olduğu ve kadın lehine tazminat ve nafakalara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesiyle; erkeğin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 26.04.2021 tarih ve 2021/2129 Esas, 2021/3477 Karar sayılı kararında aynen;
"Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesince verilen ve UYAP sisteminde “Gerekçeli karar” adı altında kayıtlı bulunan 14.5.2019 tarihli ve 2017/391esas, 2019/407 karar sayılı kararın gerekçe kısmında boşluk bulunmakta olup kararın gerekçesi bulunmamaktadır. İşbu karar, taraf vekillerine 9.7.2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve davacı erkek tarafından 3.7.2019 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Erkeğin istinaf dilekçesinin dosyaya sunulmasının akabinde, İlk Derece Mahkemesi hakimi ve zabıt kâtibi tarafından imzalanan 9.7.2019 tarihli tutanakta gerekçeli kararın gerekçesinin kaydedilmesi sırasında UYAP sisteminde oluşan bir hata nedeniyle kararın gerekçesinin kaydedilmeden onaylandığı ve bu nedenle gerekçeli kararın “ek karar” ekranından yeniden kaydedilerek onaylanmış olduğu belirtilmiş ve 9.7.2019 tarihinde UYAP ekranından yeniden karar oluşturulmuştur. Dosyanın tetkikinden taraflara tebliğ edilen gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesinin ilk olarak verdiği ve gerekçesi olmayan karar olmasına karşın; Bölge Adliye Mahkemesine istinaf incelemesi için gönderilen kararın ek karar ekranından yeniden kaydedilen karar olduğu ve fiziki dosyada İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı ile yukarıda bahsi geçen tutanağın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Hakim verdiği hüküm ile bağlıdır; sonradan hükmün yanlış olduğu kanısına varsa bile artık hükmü değiştiremez. Mahkemenin nihai kararla el çekmiş olduğu dosyanın tekra ele alınabilmesi ancak kanuni yollardan geçmek suretiyle hakimin önüne yeniden gelmesi halinde mümkün olabilir. Somut olayda; İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararla birlikte hakim bu dosyadan el çekmiş olup, dosyanın yeniden ele alınıp UYAP ek karar ekranından gerekçeli yeni karar ihdas etmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu itibarla, istinaf incelemesinin İlk Derece Mahkemesinin taraflara tebliğ edilmiş olan ve UYAP sisteminde “Gerekçeli karar” adı altında kayıtlı bulunan ve 14.5.2019 tarihli ve 2017/391 Esas, 2019/407 Karar sayılı ilk kararına göre yapılmak üzere, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir." gerekçesine yer verilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.09.2021 tarih ve 2021/1640 Esas, 2021/1929 Karar sayılı kararıyla; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğu gerekçesiyle, eksiklikler giderildikten sonra istinaf itirazları ile ilgili karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 08.02.2022 tarih ve 2021/788 Esas, 2022/96 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasındaki ayrılık kararı verilen ilk boşanma davasında kadının erkeğe seninle evlendiğime pişmanım, evi barkı vermezsen giderim dediği için az, erkeğin de kadına nazaran ağır kusurlu bulunduğu ve kadın lehine tazminat ve nafakalara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesiyle; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
D. Bölge Adliye Mahkemesinin Son Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin 08.02.2022 tarihli kararına karşı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar, davalı kadın vekili tarafından ise kusur belirlemesi ile tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı yer alan kararı ile; ayrılık kararı henüz kesinleşmediğinden bu karardaki vakıaların taraflara kusur olarak yüklenmesinin yerinde olmadığı, ne varki dosyanın tetkikinden erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve kadının da birkaç kez seninle evlendiğime pişmanım, evi bana vermezsen giderim dediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların az olduğu gerekçesiyle; kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesinin yoksulluk nafakası ve tazminatlara dair hükmünün kaldırılarak aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin tüm, kadının ise sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı iddiasının doğru olmadığını, kadının tanıklarından birinin şiddet uygulanmadığını söylerken diğerinin fiziksel şiddetten bahsettiğini, kadının kollukta şiddet görmediğini beyan ettiğini belirterek; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kendisine kusur olarak yüklenen sözleri söylemediğini ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarının az olduğunu belirterek; hükmün kusur belirlemesi ile tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda hangi tarafın kusurlu olduğu, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, buna bağlı olarak kadın lehine nafaka ve tazminatlara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunup bulunmadığı ve bulunuyorsa miktarlarının dosya kapsamı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.