"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1219 E., 2022/2030 K.
DAVA TARİHİ : 12.09.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Demre Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/154 E., 2020/127 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından nafakalar yönünden, davacı erkek vekili tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın lehine yoksulluk nafakasına, kadının manevî tazminat talebinin reddine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından reddedilen manevî tazminat ve maddî tazminatın miktarı yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı kadın vekili tarafından sadece nafakaların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurulmuş ve istinaf dilekçesinde tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunun bulunmadığı açık olarak belirtilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince kadın lehine hükmedilen maddî tazminat yönünden yeni bir hüküm tesis edilmemiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı maddî tazminatın miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmayan kadının Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı kadın vekilinin maddî tazminatın miktarına dair temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
Davalı kadın vekilinin, reddedilen yön dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında daha önceden görülen boşanma davasının reddedildiğini ve kararın kesinleşmesinden sonra ortak yaşamın kurulmadığını iddia ederek; tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evi terk ettiğini ve ihtiyaçları karşılamadığını ileri sürerek öncelikle davanın reddine, davanın kabul edilmesi halinde de kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında önceden görülen boşanma davasının erkeğin evi terk etmesinde kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile reddedildiği, kararın kesinleşmesinden işbu davanın açılması tarihine kadar 3 yıldan fazla zaman geçtiği ancak taraflar arasında ortak hayatın kurulamadığı ve kadın lehine tazminatlar ile nafakalara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurunun bulunmadığını ve kadın lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunmadığını belirterek kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinafa başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya ve kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarına yönelik istinafının bulunmadığını ancak nafakaların miktarının az olduğunu belirterek nafakaların miktarı yönünden istinafa başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmemesi nedeniyle kadının manevî tazminata hak kazanamayacağı ve kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu gerekçesi ile; istinaf başvurusu kabul edilen yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak kadının manevî tazminat talebinin reddine, aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine ve tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; manevî tazminat talebinin reddedilmesinin doğru olmadığını ve kadın lehine hükmedilen maddî tazminatın miktarının az olduğunu belirterek kararın reddedilen manevî tazminat ve maddî tazminatın miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkeğin kusurlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve kadının manevî tazminata hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı kadın vekilinin kadın lehine hükmedilen maddî tazminatın miktarına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. Davalı kadın vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.