Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11031 E. 2023/2096 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği, maddi ve manevi tazminatın verilip verilmeyeceği ve miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usul ve yasaya uygunluk bakımından herhangi bir eksiklik bulunmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik görülmediği gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/844 E., 2022/1524 K.

VELİSİ : ...

DAVA TARİHİ : 15.10.2019

HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırıkkale 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/609 E., 2021/153 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar evlendikten sonra davalı erkeğin bağımsız bir konut sağlamadığını, müvekkili kayınvalidesi ile birlikte yaşamak zorunda bıraktığını, kayınvalidesinin sürekli evliliğe müdahale ettiğini, müvekkilini ortak çocuklardan uzaklaştırmaya çalıştığını, müvekkilini aşağıladığını ve rencide ettiğini, davalı erkeğin tüm bunlara göz yumduğunu, annesi ile birlikte müvekkiline psikolojik baskı ve şiddet uyguladığını, müvekkilinin üzüntüden rahatsızlandığını, müvekkiline üç yıl önce parkinson hastalığı tanısının konulduğunu, müvekkilinin bu hastalığı süresince davalı erkeğin hiç ilgilenmediğini, müvekkilinin tedavisi için onu hastaneye götürmediğini, kendi haline bıraktığını, müvekkil ile kendi annesinin ilgilendiğini ve hastaneye götürüp getirdiğini, davalı erkek ile annesinin, müvekkilin annesinin evine gelerek müvekkilin annesine hitaben hastalığından dolayı müvekkille bakamayacaklarını ve davalı erkeğin tekrar bir evlilik yapmayı düşündüğünü söylediklerini, bu olaydan bir süre sonra davalı erkeğin 2018 yılı Temmuz ayı içerisinde müvekkilini babasının evine bıraktığını, müvekkilinin bu tarihten itibaren anne ve babası ile birlikte kaldığını, davalı erkeğin bir yılı ... bir süredir müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkiline anne ve babasının baktığını, tüm ihtiyaçlarını onların karşıladığını, davalı erkeğin başka bir kadınla nikahsız bir şekilde yaşadığını ve müvekkilini aldattığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde; davacı kadının ileri sürdüğü iddiaların gerçekleri yansıtmadığını, mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Kırşehir Aile Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, müvekkil ile davacı kadın arasında bir geçimsizliğin bulunmadığını, en son müvekkilinin annesini, davacı kadının annesi ile kız kardeşinin darp ettiğini, müvekkilinin, davacının hasta olması nedeniyle heyet raporu aldırdığını, devamlı surette davacıyla ilgilendiğini, tedavi için hastanelere götürdüğünü, eşine bir kadın tutup baktırmak ve bakıcıya bakıcı maaşı bağlatmak için uğraşırken, bunu duyan davacı kadının annesinin, bakıcı maaşı almak için davacı kadını zorla götürdüğünü, müvekkilinin, davacı kadını annesi ve kız kardeşi götürdükten sonra eşinin eve dönmesi için defalarca telefon ettiğini, aradan üç yıl geçmesine rağmen annesinin davacı kadını göndermediğini, bunun gayesinin bakıcı parası almalarından dolayı olduğunu, müvekkilinin eşini çok sevdiğini ve sadakatini sürdürdüğünü, kusurun müvekkilde olmadığını, asıl kusurun annesinin baskısıyla müşterek haneye dönmeyen davacı kadında olduğunu, müvekkilinin, eşinin sağlığında yanında olduğu gibi hastalığında da yanında olmak istediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin, davacı kadını aşağıladığı, en son ayrılıkta davacı kadına bakamayacağını ve evleneceğini söylediği, davalı erkeğin annesinin, davacı kadına bağırıp çağırarak davacı kadınla ilgili bunu götürün sözlerine sessiz kaldığı anlaşılan davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadına atfı kabil bir kusur ispatlanamadığı gerekçesi ile, davacı kadının davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tararfların boşanmalarına, davacı kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacı kadının fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacı kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı erketen alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, boşanma hükmüne itiraz etmediklerini, davacı kadının annesi tarafından bakım maaşı almak için götürüldüğünü ve geri göderilmediğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, davacı kadının bakım maaşı olduğunu ve nafaka bağlanmaması gerektiğini, müvekkilinin gelirinin ancak kendisine yettiğini, nafaka ve maddî manevî tazminata karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafaka miktarında, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakanın miktarında, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, maddî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, davacı kadının annesi tarafından bakım maaşı almak için götürüldüğünü ve geri göderilmediğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, davacı kadının bakım maaşı olduğunu ve nafaka bağlanmaması gerektiğini, müvekkilinin gelirinin ancak kendisine yettiğini beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.