Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11030 E. 2023/1795 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, bozma kararı sonrasında kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uyularak verilen kararda, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma kapsamı dışında kalan hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin tazminat ve nafaka miktarına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1190 E., 2022/1343 K.

DAVACI-DAVALI : ...

DAVALI-DAVACI : ...

DAVA TARİHİ : 11.11.2015

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, Mahkemece talebin kısmen kabulü ile kadın lehine 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata ve velayeti anneye bırakılan ortak çocuk ehine aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 361 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bölge adliye mahkemesince verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin temyiz talebine konu olan 22.09.2022 tarihli kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmiş, erkeğin temyiz dilekçesi kadın vekiline usulüne uygun olarak 24.10.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-karşı davacı kadın vekilinin 07.11.2022 tarihinde katılma yolu ile temyiz dilekçesini sunduğu, mahkemece temyiz yoluna başvurma ve karar harcı yatırılmadığı için kadın vekiline usulüne uygun muhtıra çıkarıldığı, muhtıranın kadın vekiline usulüne uygun olarak 14.11.2022 tarihinde tebliğ edildiği, bir haftalık kesin süre içerisinde temyiz yoluna başvurma ve temyiz karar harcının kadın vekilince tamamlanmadığı, bir haftalık süre dolduktan sonra 21.11.2022 tarihinde kadın vekili tarafından adli yardım talebinde bulunulduğu anlaşıldığından, davalı-karşı davacı kadının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı-karşı davalı erkek vekilinin temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanunu) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddi ile 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk lehine 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.12.2017 tarihli belirtilen kararı ile asıl davanın reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların ... olmayan ortak çocuklarının velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir, 750,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 29.12.2017 tarihli kararına karşı;

1. Davacı- karşı davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, boşanma ve fer'îlerine ilişkin verilen kararın tümü yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- karşı davacı kadın vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tazminat ve nafaka miktarları, vekâlet ücreti ve ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki yönünden, kararın kaldırılarak, karşı davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08/09/2021 tarihli kararı ile hükmün kişisel ilişkiye ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek hüküm kurulmasına, tarafların sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 08/09/2021 tarihli kararı kararına karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki dava yönünden, davalı-karşı davacı kadının tarafından ise katılma yoluyla tazminat ve nafaka miktarları, vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 04.07.2022 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu ve ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına, sair yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davacı-karşı davalı vekilinin vekâletnamesinde tevkil yetkisi bulunduğundan bahisle mazeretinin reddine karar verilerek, davacı-davalı vekilinin yokluğunda açık duruşmaya devam edilmiş ve kadın lehine 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata ve velâyeti anneye bırakılan ortak çocuk lehine aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-karşı davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, mazerek dilekçesi reddedilerek yokluğunda karar verildiğini, dolayısıyla adil yargılanma ve savunma hakkının ihlal edildiğini, kusur belirlemesini, sosyal ve ekonomik durum raporu alınmaksızın, tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmasına imkan verecek şekilde ve maddî zarar somut şekilde ortaya konulmaksızın hüküm tesis edilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, erkeğin iş yerinin zarar ettiğini ve geçimini sağlayamadığını, nafaka ve tazminat miktarının ödenemeyecek boyutta olduğunu belirterek adil yargılanma ve savunma hakkının ihlal edilmesi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- karşı davacı kadın vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiş ancak usulüne uygun muhtıra tebliğine rağmen süresinde temyiz harç ve masraflarını yatırmamış, vekilince bir haftalık kesin süreden sonra 21.11.2022 tarihinde adli yardım talepli dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemesine talepte bulunulmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı ile iştirak nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 327 nci, 328 nci, 329 ve 330 uncu, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı-karşı davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1-Davalı-karşı davacı kadın vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesİnin süreden REDDİNE,

2-Davacı-karşı davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Davacı-karşı davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

İstek halinde temyiz harcının yatıran Sibel'e iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.