Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11036 E. 2023/2207 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz itirazlarının reddiyle karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1901 E., 2022/2485 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü - yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Türkoğlu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/390 E., 2021/193 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı kadının bir kısım özürleri bulunduğunu, davalı kadının çoğu zaman evin temizliği ile ilgilenmediği ve yemek yapmadığını, müvekkilini hiçe sayarak onu bir eş olarak görmediğini, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, gerek eşine karşı gerekse de evine karşı olan yükümlülükleri yerine getirmediğini ve ailesindeki huzur ortamını bozduğunu, taraflar arasında çıkan tartışmalarda "Benim adli raporum var, bana ... dahi karışamaz, beni darp ettiğini söyleyerek seni yatırırım" gibi tehdit içerikli söylemlerde bulunarak müvekkili üzerinde psikolojik baskı oluşturduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin üzerine düşen sorumlulukları fazlası ile 10 yıl boyunca yerine getirdiğini, müvekkilinin gerek davacı erkeğin gerekse ailesinin hem fiziki hem de manevî şiddetine maruz kaldığını, davacı erkeğin son şiddet eyleminden sonra müvekkilinin ailesini arayarak "Deli kızınızı alın götürün" dediğini, müvekkilinin ailesine de küfürler ettiğini savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise boşanma hususunda tam kusurlu olan davacı erkek aleyhine müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk için 400,00 TL tedbir nafakasına, müvekkili için 600,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; görücü usulü olarak evlendiklerini, tarafların IQ seviyesi düşük olup evliliğin en başından beri tarafların ve ailelerin bu durumu bildiklerini, müvekkilinin rahatsızlığının evliliğe engel olmayıp evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukların bilincinde biri olduğunu; davacı erkeğin; evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülüklerin farkında olmadığını, evlilik birliği içinde sürekli ailesinin güdümünde hareket ettiğini, evliliğin ilerleyen yıllarında müvekkiline şiddet uygulamaya başladığını, yürüme engelli olduğundan evin her odasında sopa bulundurduğunu, hangi odada tartışma yaşanırsa o odadaki sopa ile müvekkilini darp ettiğini, bazen yatağına tuvaletini yaptığını, müvekkili ile tartıştığında evin duvarlarına ... tuvaletini yaparak müvekkiline hitaben "Buraları sen temizleyeceksin" dediğini, müvekkilinin ailesi ile görüşmek istediğinde bu duruma da sürekli karşı çıktığını, evde yiyecek bir şeyin kalmaması üzerine müvekkilinin ortak çocuğu da yanına alarak ailesinin yanına sığındığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk için 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata yasal faiziyle birlikte hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının; evin temizliğine yeterince özen göstermediği, yemek yapma ve diğer ev işleri konusunda eksik kaldığı; erkeğin ise eşini darp ettiği; boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocuğun yaşı ve hastalığı değerlendirildiğinde anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu, aldırılan sosyal inceleme raporunda da velâyetin anneye verilmesinin çocuğun ... yararına olacağının belirtildiği gerekçesiyle ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakası ile aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına; kadının herhangi bir işte çalışmadığı, yoksulluk nafakasına hak kazandığı gerekçesiyle dosyadaki sosyal ve ekonomik durum araştırmalarına göre kadın yararına aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına, kusur derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kadının boşanma yüzünden maddi haklarının zarar görmesinin kaçınılmaz olduğu, kadının fiziksel şiddet nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğü dikkate alınarak kadın yararına 8.000,00 TL maddî ve 7.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının kusurlu olduğunu, tazminat ve nafakalar yönünden kararın kaldırılması gerektiğini, miktarların fazla olduğunu, ortak çocuğun babaya düşkün olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü ile kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafakaların az olduğunu belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında erkeğin, kadının ailesine "gelin kızınızı alın" dediği gerekçesiyle kadının kusur durumuna yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin değiştirilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun tespitine; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve küçüğün ihtiyaçlarına göre tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakalarının az olduğu belirtilerek kadının bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne, ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın az olduğu belirtilerek kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş; kadının diğer istinaf talepleri ile erkeğin tüm istinaf talepleri ise esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulünün hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince tazminat ve nafaka miktarlarının artrılmasının ... olmadığını, ayrıca velâyetin babaya verilmesi gerektiğini belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velâyet yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat ve nafaka miktarları ile velâyetin düzenlenmesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 176 ncı maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi, 328 ... maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi, 371 nci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.